7. Ceza Dairesi 2018/2500 E. , 2021/581 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında hükümlülük, erteleme, müsadere, sanık ... hakkında beraat
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin nakil aracının müsaderesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
İddianamede nakil aracının müsaderesine ilişkin bir talep bulunmadığı gibi temyize konu bir hüküm de bulunmadığı anlaşıldığından katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz talebinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
II) Katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
09.11.2012 tarihinde Malatya 2.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/1338 D.İş sayılı önleme arama kararına istinaden yapılan uygulamada durdurulan .... plakalı araçta yapılan aramada 770,4 kg çay ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, olayla ve sanıkla ilgisi bulunmayan iddianame anlatımına göre sanığın savunması alınarak yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan Gümrük İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde ise;
1. 09.11.2012 tarihinde Malatya 2.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2012/1338 D.İş sayılı önleme arama kararına istinaden yapılan uygulamada durdurulan .... plakalı araçta yapılan aramada 770,4 kg çay ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda, olayla ve sanıkla ilgisi bulunmayan iddianame anlatımına göre sanığın savunması alınarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
2. Ana dosya olan Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/39 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 09.11.2012, iddianame düzenleme tarihinin 14.12.2012 olduğu,
Birleşen dosya olan Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/186 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 19.01.2013, iddianame düzenleme tarihinin 08.02.2013 olduğu,
Birleşen dosyadaki 19.01.2013 tarihli eylemin ana dosyadaki iddianame tarihinden sonra olması nedeniyle hukuki kesinti oluştuğundan suçun yeni bir kasıtla işlendiği kabul edilerek sanık hakkında birleşen Malatya 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/186 Esas sayılı dosyasındaki suça ilişkin ayrı mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin zincirleme suç hükümleri uygulanarak TCK"nun 43/1. maddesi gereğince arttırım yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
3. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4. Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Kanun 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yılın altında olduğu gözetilerek; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’nun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit Yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK"nin 7. ve CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 25.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.