14. Hukuk Dairesi 2014/13414 E. , 2015/6950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/07/2014
NUMARASI : 2014/481-2014/509
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 01.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, muris A.. T.."nin vefatı üzerine davalılar ile birlikte murise ait farklı bankalardaki hesaplarda kalan para üzerinde davalılar ile birlikte elbirliği halinde mülkiyetin oluştuğunu, mirasçıların tamamının bankaya müracaat ederek miras yoluyla intikal eden parayı paylaşmaya yanaşmadıklarını bu nedenle murise ait farklı bankalardaki hesaplarda bulunan ve miras yoluyla intikal eden paraların aynen taksimi ve mirasçılara hisseleri oranında ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın elbirliği halindeki mülkiyetin, paylı mülkiyete çevrilmesi istemine ilişkin olduğu ve davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
TMK"nın 699. maddesi paylaşma biçimi başlığını taşımakta olup bu maddeye göre paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma, kural olarak ya malın belli bir kesiminin paydaşlara aynen verilmesi ya da satılarak satış sonunda elde edilecek paranın dağıtımı şeklinde yapılır. O halde tarafların murisinden kalan ve terekeye dahil olduğu iddia olunan para veya alacakta ayni hak söz konusu olmadığından ve para misli eşyadan sayıldığından ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların talebinin aynen bölüşme isteğine ilişkin olduğu, dava dilekçesin elbirliği halinde mülkiyetin, paylı mülkiyete dönüştürülmesi yönünde bir talep bulunmadığı gözetilmeksizin yanlış vasıflandırmayla davanın elbirliği halinde mülkiyetin, paylı mülkiyete çevrilmesi davası olduğunun kabulü isabetli değildir.
Ayrıca tarafların müracaatı üzerine banka nezdindeki miras yoluyla intikal eden paranın payları oranında taraflara ödenmesi mümkün olduğundan murise ait .....Türk Katılım Bankası A.Ş. ve Türkiye..... Katılım Bankası A.Ş. G.... Şubeleri nezdindeki hesaplarda bulunan paraların mirasçıların herbirinin başvurusu üzerine banka tarafından mirasçılık belgesindeki payları oranında kendilerine ödenebileceğinden mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacıların talebi elbirliği halinde mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi istemi olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de HMK"nın 4. maddesinin (b) bendinde taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ilişkin davaların, (ç) bendinde de bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davaların sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği, TMK"nın 644. maddesinde de bir mirasçı, terekeye dahil malların tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi isteminde bulunduğu takdirde sulh hakimi, diğer mirasçılara çağrıda bulunarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet edeceği belirtilmekte olup bu yasal düzenlemelere göre, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkin davalara sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı düşünülmeksizin mahkemece görevsizlik kararı verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 22.06.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
- K A R Ş I O Y -
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.