Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları M.Ü."in mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 137 ada 88 parsel sayılı taşınmazını davalı oğluna ölünceye kadar bakım akdi ile bağışladığını ileri sürüp tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini olmazsa tenkis istemişlerdir. Davalı, dava dışı kardeşi F.A.Ü.aleyhine açtığı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, mirasbırakana bakıp gözettiğini, temlik aldıktan sonra taşınmaza büyük masraf yaptığını, murise ölünceye kadar kira ödediğini, davacıların saklı payını ihlal etmediğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının bakım borcunu yerine getirdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.7.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat M.H.K.ile temyiz edilen vekili Avukat Ö.F. Ş. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteklerine ilişkin olup mahkemece, mirasbırakan M.Ü.ile davalı arasındaki ölünceye kadar bakım akdi gereğince davalıya yapılan temlikin muvazaalı olmadığı davalının bakım borcunu yerine getirdiğinin benimsenmesi suretiyle davanın reddine karara verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, davacıların taşınmaz üzerindeki payının 2/6 oranında olduğu ve davacılar payları oranında iptal-tescil istediklerine göre dava değerinin, çekişme konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden davacıların payına tekabül eden miktarı esas alınarak hesaplanması ve vekalet ücretinin de aynı miktar üzerinden pay oranları gözetilerek davacılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken taşınmazın toplam değeri üzerinden vekalet ücreti alınması doğru değildir. Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 13.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.