Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı A.. T.. vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde kabulü doğrudur. Değerlendirme tarihi olan 2012 yılı olmasına rağmen, 2011 yılına göre bilirkişi raporlarında münavebe ürünlerinin dekar başına verim miktarları ve ortalama toptan satış fiyatları esas alınarak bilirkişi raporunun düzenlendiği ve bedelin tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; 2012 değerlendirme yılına göre dekar başına verim miktarlarının ve toptan ortalama satış fiyatlarının ilgili resmi kuruluşlardan getirtilerek, ek rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı A.. T.. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı A.. T.."dan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.