10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/24477 Karar No: 2016/2525 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/24477 Esas 2016/2525 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/24477 E. , 2016/2525 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı şirket nezdinde 01.01.2002-01.05.2007 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş; Mahkeme, davacının davalı işyerinde 01.01.2002-01.05.2007 tarihleri arasında toplam 1920 gün süre ile asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’nci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan mülga 506 sayılı Kanunun 79’uncu maddesidir. Anılan maddenin 10’ncu fıkrasında; Kurum"a bildirilmeyen veya Kurumca tespit edilemeyen çalışmaların, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesi amacıyla açılacak davaların, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde açılması gerekir. 506 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte beş yıl olan hak düşürücü süre 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunla on yıla çıkarılmış, ancak 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunla tekrar beş yıla indirilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmede, öncelikle davaya ilişkin kuvvetli delil niteliğinde olan kesinleşen işçi alacağı davasının Kurum"un taraf olmaması nedeniyle, iş bu davada hak düşürücü süreye etkisi olmadığı gözetilmeli, diğer taraftan davacı adına, (.........) sicil nolu davalı işyerinden 2004 yılına ait dönem bordrolarında bildirim yapılmış olup, hak düşürücü süre işlemeyeceğinden bu dönemden sonrası talep yönünden verilen kabul kararı yerinde ise de; 2002-2003 yıllarını kapsayan talep konusu döneme ilişkin davalı kuruma yapılan bildirim olup olmadığı araştırılmalı, bildirim bulunmaması halinde dava tarihi itibarıyla hak düşürücü sürenin geçmiş olacağı değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.