23. Hukuk Dairesi 2011/4841 E. , 2012/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı davacılar ..., ... vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Vek. Av. ... ile davacılar ..., ... Vek. Av..., davacı ... Vek. Av. ... ve diğer davacılar Vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilleri, davalı kooperatifin 02.09.2007 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, yönetim kurulunca önceden bildirilen gündemin dışına çıkılarak müvekkilleri aleyhine kararlar alındığını, gündem dışında alınan kararların yok hükmünde olduğunu, Divan"ın Yasa ve anasözleşmeye aykırı olarak teşekkül ettiğini, taraflı olduğunu, bu nedenle tüm kararların iptal edilmesi gerektiğini, genel kurulun 4"ncü maddesinde alınan kararın gündemde bulunmadığını, 30.04.1995 tarihli genel kurulda alınan ve kesinleşen kararın bir başka genel kurul kararı ile kaldırılamayacağını, anılan maddeye ilişkin toplantı ve karar nisabına uyulmadığını, 5"nci maddeye ilişkin önergenin genel kurulun bilgisine sunulmadığını, karar nisabına riayet edilmeksizin ek ödeme niteliğinde karar alındığını, 7"nci maddede alınan kararın, tüm ödemelerini yerine getiren davacıların
üyeliğinin yok sayılmasının iyiniyet kurallarına ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin işyerlerinin imar esaslarına uygun olarak yapıldığını, imar durumunda sonradan yapılan değişikliğin davacıların durumunu etkilemeyeceğini ileri sürerek, 02.09.2007 tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili, davacıların 14.08.1994 tarihli genel kurulda alınan 381 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üstüne işyeri yapılması kararı üzerine üye olduklarını, davacıların üye oldukları tarihte yürürlükte bulunan imar planına göre ancak 50 m²"lik işyeri yapılabileceğini, önceki yönetimin, genel kurulu yanıltarak plan ve ruhsata aykırı olarak 125 m²"lik 28 işyeri yaptığını, eşitlik ilkesine aykırı şekilde sabit bedelli üyelik ihdas edildiğini, resmiyette 50 m²"lik, gerçekte ise 125 m²"lik işyeri üyeliği bulunan üyelerin diğer üyelerle eşitlenmesi için 05.06.2005 tarihli genel kurulda "28 işyeri" ortaklarının 90.000,00 TL ödeme yapmasına karar verildiğini, bu karara karşı iptal davası açıldığını, davacıların ve diğer bir kısım ortağın daveti ile 02.09.2007 tarihinde olağanüstü genel kurul yapıldığını, TTK"nın 380"nci maddesi gereği geçersiz olan 14.08.1994 tarihli genel kurulda alınan kararların kaldırılmasına karar verilen 02.09.2007 tarihli genel kurulda alınan kararların hukuka, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 30.04.1995 ve 07.04.1996 tarihli genel kurul ibra kararlarının kaldırılmasına ilişkin kararın 324 oyla alındığı, yeterli oyun bulunmadığı, oyların yeterli olduğu kabul edilse bile kazanılmış hakları ihlal ettiğinden genel kurulun 4"ncü maddesinin iptalinin gerektiği, genel kurulun 7"nci maddesinde 28 üyenin kaydının silinmesi ve mali açıdan hesaplaşılmasına ilişkin kararın kazanılmış hakları ihlal ettiğinden geçersiz olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen dosyalarda, 02.09.2007 tarihli genel kurulun 4 ve 7"nci maddelerinin iptaline, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile davacılardan ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
1) Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacılar ... ve ... vekiline 20.05.2011 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK.nun 433"ncü maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 31.05.2011 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacılardan ... ve ... vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Yasa"nın 53"ncü maddesinde, birden fazla bozma davası açılması halinde davaların birlikte görülmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bununla birlikte, genel kurul kararı aleyhine açılan her bir dava birbirinden bağımsız olup davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Davacılar arasında, ihtiyari dava arkadaşlığı mevcut olduğunda her davacının davası ayrıdır. Her bir davacının dava dilekçesinin ayrı ayrı harçlandırılması gerekir. Bu bakımdan asıl davada ve birleşen 2007/114 sayılı dosyada her davacı yönünden ayrı ayrı harç alınması gerekirken bahsi geçen davalarda tek harç alınarak davanın yürütülüp sonuçlandırılması doğru olmamıştır.
Kabul şekli itibariyle de; kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurulda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alınabileceği gibi daha önce alınan ve
uygulanan kararların değişen koşullar ve eşitlik ilkesi gerektirdiğinde, değişen koşullarda eşitlik sağlanmak üzere değiştirilmesi mümkün ve geçerli olup, bu durumda kazanılmış hakların ihlalinden sözedilemez. Aksi halde bu ilkelere uyulmadan alınan sonraki genel kurul kararı, kazanılmış hakları ihlal edeceğinden yok hükmündedir. Yok hükmünde olan kararlar baştan beri hükümsüz olan, sonradan geçerlik olanağı bulunmayan kararlardır. Bu nitelikteki kararların yokluğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. Kazanılmış haklara ilişkin ihlalin varlığının belirlenmesi halinde yokluğun tespitine karar verilmesi gerekirken kararların iptaline hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3) Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve ... vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.