Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/2751 Esas 2013/3799 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2751
Karar No: 2013/3799
Karar Tarihi: 06.03.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/2751 Esas 2013/3799 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/2751 E.  ,  2013/3799 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Dava dilekçesinde 5.076,60 TL"lik takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davalılardan ... malik olduğu aracı diğer davalı ..."e ait oto galeriden harici yazılı sözleşme ile satın aldığını, ancak henüz araç davacıya devredilmeden ... ile kardeşi olan bir diğer davalı ..."ın aralarındaki anlaşmaya göre .... olan borçları nedeniyle haczedilerek elinden alındığını iddia ederek, satış nedeniyle ödediği bedelin tahsili amacıyla davalılar hakkında başlattıkları takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... duruşmada verdiği beyanla, davacının 12 yıl önce kendisinden bir araç satın aldığını, 10 yıl kadar önce de kendisine gelerek aracın ruhsat sahibinin borçları nedeniyle bağlandığını söylediğini, kendisinin sadece satış konusunda aracılık yaptığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... dilekçesi ile; davaya konu aracı dava dışı 3.bir kişiye sattığını, davacıya araç satışı yapmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, sözkonusu haczin de borçları nedeniyle konulduğunu, kendisinin kusursuz olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ... dilekçesi ile; davacı ile aralarında ne sözleşme, ne haksız fiil, ne de sebepsiz zenginleşme nedeniyle doğan bir borcun olmadığını, davaya konu araca davalı ..."ın kendisine olan borçları nedeniyle haciz konulduğunu, araçla başka bir ilgisinin olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davalılardan ..."ın, yapılan geçersiz sözleşmede komisyoncu sıfatına haiz olup, BK 416/2 maddesi uyarınca, komisyonda vekalet hükümlerinin uygulanacak olması, kendi adına hareket etmeyip, satıcı adına vekaleten hareket ettiğinden geçersiz sözleşme nedeni ile bu davalıdan yapılan ödemelerin iadesinin istenemeyeceği, diğer davalılara ise yapılan geçersiz satış nedeni ile vermiş olduğu herhangi bir mal varlığı değeri olmadığı, kaldı ki davalılar ... ve ... arasında muvazalı işlem yapılarak araca el konulduğu hususunun da davacı tarafça ispatlanamadığı, yine davacının davasına konu ettiği vergi ödemelerinin aracın kendi zilyetliğinde bulunduğu dönemde kendi kullanımından kaynaklanan ödemelerden ibaret olup, bu ödemeler nedeni ile davalılara rücu edilecek bir sebebin bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak, somut olayda; davaya konu aracın satışına ilişkin ""Satış Sözleşmesi"" başlıklı belge incelendiğinde alıcının, davacı ... satıcının dava dışı ... isimli şahıs olduğu açıktır. Davacı ve davalılardan ... ile aralarında araç satış sözleşmesinin varlığı MK. 6.maddesine göre isbat olunamamıştır.
    Bu bağlamda mahkemece, taraflar arasında hukuki ilişki bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yukarıdaki gerekçeyle davanın reddi doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması (HUMK."nun md.436/4, HMK md.370/2) gerekir.
    Sonuç olarak; hükmün gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 06.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.