Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6667 Esas 2010/8085 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6667
Karar No: 2010/8085

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6667 Esas 2010/8085 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/6667 E.  ,  2010/8085 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/11/2009
    NUMARASI : 2008/262-2009/355

    Taraflar arasında görülen davada;     
    Davacı, kısıtlı bulunan M. I."ın 10 parça taşınmazdaki paylarının ehliyetsizliğinden yararlanılarak alınan vekaletname  ile davalılara satış suretiyle devrinin sağlandığını, işlemlerin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek,  tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, vekaletnamenin verildiği ve aktin yapıldığı tarihlerde M.I."ın hukuki ehliyetinin bulunmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava; ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı  tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece çekişmeli taşınmazların davalılara temlikinde kullanılan vekâletnamenin alındığı ve temlikin yapıldığı tarihlerde Adli Tıp Kurumu raporu ile vekil edenin hukuki ehliyetinin bulunmadığı belirlenmek ve kayıt maliki davalıların ilk el konumunda oldukları, TMK 1023 maddesinden yararlanamayacakları gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine;
    Ne varki; davacılar kabule konu taşınmazlar yanında 231 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak ta istekte bulundukları halde bu taşınmaz yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi çekişme konusu parsellerde yapılan imar uygulamaları sonucu, değişik imar parsellerinin oluştuğu dosya kapsamı ile sabit olmasına karşın mahkemece hukuki dayanağı kalmayan kadastral parseller üzerinden hüküm kurulmuş olması da isabetli değildir.
    Hal böyle olunca; çekişme konusu 231 parsel sayılı taşınmazla ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, davacının diğer çekişme konusu taşınmazlardaki paylarından imar parsellerine giden hisselerinin belirlenmesi, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve davacının kadastral parsellerdeki paylarının karşılığı olan imar parsellerindeki hisseleri üzerinden karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
     Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.07.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.