23. Hukuk Dairesi 2012/418 E. , 2012/2958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, yaptığı icra takibinde borçlunun işyerinde bazı malları haczettirdiğini, sonrasında bu malların yanması üzerine sigorta alacağı doğduğunu, sıra cetvelinde üst sıraya alınan davalı ile borçlu arasında muvazaalı işlemler yapıldığını, sigorta şirketinin 01.04.2008 tarihli ödemesinin mal bedeli olması nedeniyle kendisine isabet ettirilmesi ve sıra cetvelinde ilk sırada yer alması gerektiğini, takip kesinleşmeden gönderilen haciz ihbarnamelerinin sigorta şirketi tarafından reddedildiğini, geçersiz haciz ihbarnameleri gereği sıra cetveli düzenlendiğini, kendisi tarafından 27.02.2009 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve şirketin buna itiraz etmediğini ileri sürerek, davalının alacağının muvazaalı olması nedeniyle, kendi alacağının ilk sırada yer almasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının alacağının imtiyazlı olmadığını, iddiaları için yediemine başvurması gerektiğini, kendi alacaklarının çekten kaynaklandığını ve şirket yetkilisi hakkında çekten ötürü ceza mahkemesi kararlarının bulunduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının sigorta şirketinden yaptığı araştırmada davalının şirketle ilgili takip konusu ettiği alacağını farklı numaralı çeklerle, bir kısmını da nakit olarak tahsil ettiği, bu hususların borçlu şirketin kayıtlarından tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacı alacağının sıra cetvelinin birinci sırasına alınmasına karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle sıra cetveline itiraz davasının üst sıradaki alacaklıya yöneltilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve bu davanın açılması için aciz vesikası alma zorunluluğundan söz edilemeyeceğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendim kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Satılan malın tutarı, bütün alacaklıların alacağını karşılamaya yetmiyorsa icra müdürü bir sıra cetveli düzenler (İİK.m.140). Bir mal üzerine konulmuş hacizler, kural olarak surrogat denilen ve (sigorta tazminatı, kamulaştırma bedeli gibi) malın yerine geçen değerler üzerinde de devam eder. Hakları haleldar olan alacaklılar, diğer alacaklıların sırasına ve/veya
alacaklarının esas ve miktarına itiraz edebilirler (İİK.m.142). Hem sıraya ve hem de alacağın esas ve miktarına yönelik itirazların birlikte ileri sürülmesi halinde kural olarak, önce sıraya yönelik uyuşmazlığın çözülmesi, bu itirazın yerinde olmadığının anlaşılması halinde ise davalı alacağının varlığının ve miktarının incelenmesi gerekir.
Somut olayda davacı, önceki tarihli haczin kendisine ait olduğunu ve davalının alacağının da gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığını ileri sürerek, hem sıraya ve hem de alacağın varlığına itiraz etmiştir.
Davacının alacaklı olduğu ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2008/4959 sayılı takip dosyasında, yangının gerçekleşmesinden önce 1.4.2008 günü malların bir kısmı üzerine haciz konulmuş; yangından sonra sigorta şirketi tarafından ödenecek olan tazminat üzerine de hacizler konulması için ihbarnameler gönderilmiştir.
Sigorta eksper raporunda davacının alacaklı olduğu dosyadan haczedilen malların bir kısmına değer biçildiği görülmüştür. Haciz tutanağında yer alan malların bir kısmı ise raporda yer almamaktadır.
Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının yangından önce (doğrudan menkuller üzerine) koydurduğu haciz konusu mallar için biçilen değerin toplam sigorta tazminatı içindeki kısmı belirlenmeli ve bu tutarın doğrudan davacıya verilmesi sağlanmalıdır. Gerekirse haczedilen ancak sigorta eksper raporunda bulunmayan mallar hakkında raporu düzenleyen uzmandan bilgi alınmalıdır. Bu kısım mallar hakkında bir açıklığın oluşmaması halinde, tarafların üçüncü kişi konumundaki sigorta şirketine gönderdikleri haciz ihbarnameleri çerçevesinde inceleme yapılmalıdır.
Bütün bu değerlendirmelerden sonra, davacı alacağının tamamına kavuşamıyor ve davalıya hâlâ para kalıyorsa davalı alacağının varlığına ve miktarına ilişkin inceleme yapılmalıdır. Ispat yükünün davalıya düştüğü HMK’nun 31. (yargılamanın yapıldığı tarihte yüürülükte bulunan HUMK’nun 75.) maddesi çerçevesinde kendisine bildirilerek, davalıya alacağının varlığını ve miktarını ispatlayan belgeleri sunması için mehil verilmeli, temyiz aşamasında Dairemiz’e gönderilen belgelerin değerlendirilmesi ve gerekirse yaptırılacak bilirkişi incelemesi üzerine, varlığı anlaşılan tahsilâtlar da göz önünde tutularak bir karar oluşturulmalıdır. Bütün bu hususların gözden kaçırılması suretiyle, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.