Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/6659
Karar No: 2010/8064

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/6659 Esas 2010/8064 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/6659 E.  ,  2010/8064 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÜSKÜDAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/02/2007
    NUMARASI : 2002/315-2007/49

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 31 parsel sayılı taşınmazda davalı ve dava dışı kişilerle birlikte paydaş olduklarını, özel parselasyon planına göre 33 nolu parselin davacıya 60 nolu özel parselin davalıya ait olduğunu, davalının maliki olduğu özel parsele haksız olarak müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı, davaya karşı beyanda bulunmamıştır.
    Mahkemece, davacının ecrimisil talebinin feragat nedeni ile reddine, davalının davacıya ait özel parsele elatmasının önlenmesine, tecavüzlü kısımdaki muhtesatın yıkımına karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden toplanan delillerden, dava konusu 31 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, davacı ve davalı dışında dava dışı pek çok paydaşının bulunduğu görülmektedir.
    Davacı özel parselasyon planına göre 33 nolu özel parselin kendisine 60 nolu özel parselin ise davalıya ait olduğunu, davalının kendi parseline duvar çekerek tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Davalı Amerika’da oturduğunu kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davadan haberinin bulunmadığını savunma hakkının kısıtlandığını öne sürmüştür.
    Gerçekten de yapılan adres araştırmasında davalının Amerika’da oturduğu dosya kapsamı  ile  sabittir. Oysa mahkemece davalının tapudan bildirilen adresine tebligat çıkartılarak yargılamaya devam olunmuş, hükümde, Tebligat Kanununun 35.  maddesine  göre  tebliğ  edilmiştir.
     Bu itibarla dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilerek, ona savunma hakkının tanındığını usulen taraf teşkilinin sağlandığını, ayrıca temyizinde süresinde  olmadığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. Anayasa’nın 36 ve HUMK"nun 73. maddeleri hükümlerinde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür.
    Asıl olan tarafların huzurunda yargılamanın yürütülmesi olmakla birlikte, hukuk mahkemelerinde, taraflar yargılamaya katılmasalar bile mutlaka duruşmadan haberdar edilmelidirler. Duruşmaya gelinmese dahi ilgilinin yokluğunda davaya devam edilip karar verilmesine usulün olanak tanıdığı hallerde, açıklanan biçimdeki uyarıyı taşıyan davetiyenin tebliğ edilmesinden ve yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması gereklidir.
    Hal böyle olunca, davalıya dava dilekçesinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümlerine göre usulüne uygun bir biçimde tebliğ edilerek; kendisine savunma yapabilme olanağının tanınması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, tebligat yapılmaksızın yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalının vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 8.7.2010  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi