9. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/17201 Karar No: 2010/4006 Karar Tarihi: 22.2.2010
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2008/17201 Esas 2010/4006 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2008/17201 E. , 2010/4006 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai ile hafta tatili alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.2.2010 gününde oy çokluğu ile karar verildi. Davacı işçi, davalı Bakanlığın Anadonatım ve İkmal Bölge Müdürlüğünde şoför olarak çalıştığını, işyerinde çalışma koşulları nedeniyle normal mesai saatleri dışında akşamları işyerinde çalışanları evlerine bırakmak için servis şoförlüğü yaptığını, zorunlu nedenlerle il dışına gitmek zorunda kaldığını ancak işveren TİS’ne aykırı olarak fazla mesai ücretini ödemediğini iddia ederek fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı zaman aşımı def’inde bulunmuş ve işyerinde haftalık çalışma süresinin 45 saati aşmadığını, 1994 Eylül ayından itibaren zorunluluk haricinde fazla mesai yaptırılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, 14.2.2008 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Davacının, işyerinde çalışanların işyerine getirilip götürülmesinde servis şoförü olarak mı yoksa çalışanların getirilip götürülmesine ilave görev olarak yapan şoför mü olduğu yönü açıklığı kavuşturulmamıştır. Asıl görevi servis şoförlüğü ise sabah servisinden sonra akşam servisine kadar geçen zamanda daha çok ara dinlenmesi yaptığının kabulü ile günlük çalışma süresinin buna göre belirlenmesi gerektiği göz önünde tutulmamıştır. Öte yandan, davalı idarenin alacağın tespitinde esas alınmış 1.6.2005 tarih ve 2337 sayılı cevabi yazısında yer alan açıklamaların kendi içindeki çelişki ile dava dilekçesi ile söz konusu yazı içeriği arasındaki çelişki giderilmemiş; davacının günlük ve haftalık çalışma sürelerinin tespitine yönelik olarak tanık deliline başvurulmamıştır. Açıklanan nedenlerle hükmün araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan onama kararına katılamıyorum.