Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8679
Karar No: 2015/97

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8679 Esas 2015/97 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8679 E.  ,  2015/97 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 22.11.2013 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.01.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden vekili Av. ... ile diğer taraftan Hazine vekili Av.... ve Orman Yönetimi vekili Av.... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü, ... mevkiinde bulunan yaklaşık 9.000 m² yüzölçümlü taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının vekil edeni yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre vekil edeni adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının davacı yararına oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu; daha sonra 28.11.1975 tarihinde yapılan ancak ilan edilmediği için kesinleşmeyen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 1988 yılına yapılıp 08.07.1988 tarihinde ilân edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış yada herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    Genel arazi kadastrosu işlemi ise 1970 yılında yapılmış ve sonuçları 20.08.1970 - 21.09.1970 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin davacı yararına oluşmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı tarafın MK. 713. maddesine dayalı olarak tescil davası açıldığı halde, aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca gazete ve taşınmazın bulunduğu yerde ilan edilmemiş, dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ait memleket haritaları, hava fotoğrafları, ortofoto haritaları ve 2000"li yıllara ait uydu görüntüleri incelenmemiş, ilk orman kadastrosu ve aplikasyon haritaları ve tutanakları getirtilmemiş, bu çalışmalara göre taşınmazın konumu denetime elverişli olarak belirlenmemiş, taşınmazın çeşitli yerlerinden toprak numunesi alınarak inceleme yapılmamış, hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın imar ihyasının tamamlanmadığı belirtilmiş ise de, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarında taşınmazın 50-60 yıldır davacı ve atalarının zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, davacı tarafından HMK."nın 293. maddesine göre ibraz edilen bilimsel mütalaada da taşınmazın tarım alanı niteliğinde bulunduğu bildirildiği halde, mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamış, hükmün gerekçesinde de tartışılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    O halde, mahkemece, MK."nın 713/4. maddesi uyarınca gerekli ilanlar yaptırıldıktan sonra, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle
    düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile TMK’nın 713. maddesine dayanılarak dava açıldığından dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, 1990"lı yıllara ait ortofoto haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak, ayrıca 2000"li yıllara ait uydu fotoğrafları da incelettirilip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/6/2005 tarihli ve 2005/9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği (BÖHHBÜY) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumunu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, somut olayın özelliğine göre taşınmazın eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında taşınmaz ve çevresinin hali hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çeşitli yönlerinden çektirilip onaylanarak ve taşınmaz fotoğraf üzerinde gösterilerek dava dosyası içine konulmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yönteme göre yapılacak araştırma sonunda, parselin orman olmadığı anlaşılırsa, bu defa davacı gerçek kişi yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı; imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı; parselin öncesinin ne olduğu, imar ve ihyanın hangi tarihte tamamlanıp bittiği, zilyetliğin hangi tarihte başlayıp kimler tarafından ne biçimde sürdürüldüğü, davalı yerdeki kullanımın ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı; davanın açıldığı tarihten önce ya da sonra Hazine yetkilileri tarafından hazırlanan idari tahkikat ve haksız işgal (ecrimisil) tutanakları varsa bu tutanaklar da yerine uygulanıp tutanaklarda ismi yazılı kişiler tanık sıfatıyla dinlenilmeli, davacının belgesiz zilyetlik yoluyla kazandıkları toprak olup olmadığı, varsa cinsi ve miktarı tapu müdürlükleri ve ilgili kadastro müdürlüklerinden; çekişmeli taşınmaz dışında, başka taşınmazlar için salt zilyetlik nedenine dayalı olarak açtığı bir başka tescil davasının/davalarının bulunup bulunmadığı hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup tespit edilmeli; tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilmeli; oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.00.-TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi