17. Hukuk Dairesi 2015/728 E. , 2017/9192 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.10.2017 Salı günü davalı taraftan gelen olmadı. Davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ... şirketi tarafından sigortalanan ... plakalı aracın 08/09/2013 tarihinde kaza yapması sonucu davacıların çocuğu olan ..."ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı baba için 1.000,00 TL, anne için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma ve 1.00,00 TL cenaze ve defin masrafının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında talebini destek tazminatı için davacı baba yönünden 22.551,00 TL"ye, davacı anne yönünden 23.193,00 TL"ye ve defin gideri için 5.175 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulü ile, davacı baba için 22.551,00 TL ve davacı anne için 23.193,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.175,00 TL cenaze ve defin giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyizi edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze gideri istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, ... şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. ..."nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır.
Mahkemece tarafların kusuruna ilişkin olarak alınmış bir kusur raporu bulunmamaktadır.
Kaldı ki, kazada, davacıların desteği olan ..."ın ve davalıya sigortalı... plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu kaza tespit tutanağıyla saptanmış ve yapılan ceza yargılaması sonucunda sigortalı araç sürücüsü ..."nın tali kusurlu bulunarak hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, davalının ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunması halinde 3. kişilerin zararlarından sorumlu tutulabileceği göz önünde bulundurularak; konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınması ve oluşacak sonuca göre davalının zarardan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinde cenaze giderlerinin de ölüm nedeniyle meydana gelen zararlardan olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle zarar sorumlusu, ölüm halinde yapılan cenaze giderlerinden de sorumludur. Cenaze giderleri; ölümle doğrudan doğruya ilgili bulunan giderlerden ibaret olup ölenin taşınması, yıkatılması, gömülmesi, mezarlık ücreti gibi giderleri kapsar.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan 25.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda cenaze masrafı gideri olarak 4.445,00 TL belirtilmiş, ... Belediyesi tarafından ise 700,00 TL cenaze ve defin gideri bildirilmiş ve mahkemece bu miktarların toplam olan 5.175,00 TL cenaze ve defin giderine hükmedilmiş ise de; yapılması zorunlu olan masrafların niteliği dikkate alındığında hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğu görülmüş olup, mahkemece yukarıdaki açıklamalar ışığında cenaze dolayısıyla yapılması zorunlu olan masrafların ilgili ayrıca Müftülük"ten sorulmak suretiyle makul, uygun miktarda cenaze ve defin masrafı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.