19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/34802 Karar No: 2017/9690 Karar Tarihi: 15.11.2017
5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/34802 Esas 2017/9690 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 44. maddesi gereği en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılmalıdır. Ancak, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun 81/9. maddesine uygunluğu gözetilmeden, 5846 Sayılı Kanun'un 71/1 ve 81/13 maddeleri uyarınca hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞTUR. Sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinin kapsam ile ilgili bölümleri 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca yeniden değerlendirilmelidir. Ayrıca, Tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle TCK'nın 58. maddesi uygulanamaz. Yazılı hükme uygun olarak, karar duruşma öncesi aşamadan başlayarak yeniden değerlendirilmelidir. Kanun maddeleri: 5237 TCK 44, 5237 TCK 53, 5237 TCK 58, 5846 Sayılı Kanun 71/1, 5846 Sayılı Kanun 81/9, 5846 Sayılı Kanun 81/13.
19. Ceza Dairesi 2015/34802 E. , 2017/9690 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 Sayılı TCK"nın 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye (bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; 12 adet sahte bandrollü ve 118 adet bandrolsüz kitapları satması ve bu kitaplar ile ilgili herhangi bir şikayetin bulunmaması nazara alındığında, tespit edilen sanığın eyleminin TCK"nın 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanun"un 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden, aynı Kanun’un 71/1 ve 81/13 maddeleri uyarınca hüküm kurulması, Kabule göre; 1-Hükmün 2. fıkrasında, 5846 sayılı Kanun"un 81/13 maddesi uyarınca temel cezada 1/3 oranında artırım yapıldığı belirtildikten sonra "1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken, hüküm fıkrasının "1/3 oran" yazıldıktan sonra eksik bırakılması, 2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, 3-Tekerrüre esas alınan ilamın suç tarihinden sonra kesinleşmesi nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, sanık hakkında CMUK 326/son fıkrasının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.