Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8989
Karar No: 2015/91

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8989 Esas 2015/91 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8989 E.  ,  2015/91 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 30.04.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.01.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile diğer taraftan davalılar Hazine vekili Av. ..., Orman Yönetimi vekili Av. ... ve davalılardan ... vekili Av. ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R

    Davacılar vekili 15.07.2010 hâkim havale tarihli dava dilekçesi ile; nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman rejimi dışına çıkarılan yerlerden olduğundan, Hazine adına tapuya kayıt edilen 782 parsel sayılı taşınmazın, 1241 ve 1242 sayılı parsellere ifraz edilerek 2000 yılında Hak Sahipleri Tespit Komisyonunca ..., ..., ..., ..., ... adlarına tespit edilerek satıldığı, bu kişiler tarafından da 09.10.2000 tarihinde davalı ... Kemal Mollaibrahimoğlu"na satılarak tapuda devrinin yapıldığı, oysa bu taşınmazların 1838 m² bölümünün vekil edenleri tarafından 09.08.1971 tarih 84 cilt, 43 sahife, 2 sıra sayılı tapu kaydı ile ... ve ..."den 1971 yılında satın alındığı, vekil edenler tarafından dayanak tapu kaydı ile 799 sayılı parsele karşı kadastro mahkemesinde 1995/99 E sayı ile açılan kadastro tesbitine itiraz davasında verilen 02.06.1997 gün 1997/29 K sayılı karar ile, hak iddia edilen taşınmazın 782 ve 783 sayılı parsellerde kaldığının belirlendiği, asliye hukuk mahkemesi"nde aynı iddia ile 782 ve 783 sayılı parsele karşı açılan davanın ise 19.10.2005 gün 2003/506-362 sayılı karar ile reddedildiği, vekil edenlerin dayandığı tapu kapsamında satın alınan taşınmazın bir bölümünün 782 ve 783 sayılı parsellerde, bir kısmının ise tapulama harici kalan alanda kaldığı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin yararlarına oluştuğu iddiasıyla 1241 ve 1242 parsel sayılı taşınmazların toplam 1153,10 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına hisseleri oranında tapuya tesciline, yine dayanılan eski tapu kaydının sınırları içinde kalan, eski 782 sayılı parselin devamı niteliğinde bulunan 258,66 m², 461,63 m² ve 1980 m² bölümlerinde vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Davalı Hazine vekili, 25.11.2010 hâkim havale tarihli cevap dilekçesi ile, 10 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiği, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu, zamanaşımı ile iktisap edilemeyecekleri iddiasıyla zilyetlik koşullarının oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, 03.02.2014 hâkim havale tarihli dilekçe ile de, tescil harici bırakılan taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir.
    Davalı ... Yönetimi vekili, 26.10.2010 hâkim havale tarihli cevap dilekçesi ile, dava konusu taşınmazların tescile tâbi bulunmayan, zilyetlik ile iktisap edilemeyen, özel mülkiyete konu olmayan, kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kalan yerlerden olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., 16.12.2010 hâkim havale tarihli cevap dilekçesi ile, asliye hukuk mahkemesinin 2003/506 E 2005/362 K sayılı dosyası kapsamında 12.09.2005 tarihinde yapılan keşifte davacıların dayanağı 09.08.1970 gün 2 sıra sayılı tapu kaydının araziye aplike edildiği ve (A), (B), (C) ve (D) ile gösterildiği, davacıların yerinin (B), (C) ve (D) ile gösterilen yerlerin olduğunun belirlendiği, kullanılmadığından orman tahdidi içinde kaldığı, (A) bölümünün ise orman kadastro sınırları dışına çıkarıldığı, (A) harfli bölümünün sahibi senet taarfından Şafak Sırrı Demirel"e, ondanda kendisine satılarak zilyetliğinin devredildiği, 782 sayılı parselin ise 2924 sayılı Kanun uyarınca belirlenen ve satışı yapılan hak sahiplerinden satın alındığından davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, 17.01.2011 hâkim havale tarihli dilekçe ile, 782 parsel sayılı taşınmazda 2924 sayılı Kanun uyarınca hak sahibi olarak belirlenip satışı yapılan ..."dan 09.10.2000 tarihinde satın alındığı, TMK"nun 1023. maddesi uyarınca iyiniyetinin korunması gerektiği, orman kadastrosu ve 2/B çalışmasına ilişkin hak düşürücü sürelerin dolduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine ve davaya konu edilen 02.01.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli koordinatlı krokide (B) harfi ile gösterilen 30,088 m², (C) harfi ile gösterilen 261,462 m², (D) harfi ile gösterilen 461,625 m², (E) harfi ile gösterilen 1138,511 m² ve (F) harfi ile gösterilen 841,488 m² yüzölçümlü taşınmazların Türk Medenî Kanununun 713/6. maddesi uyarınca orman niteliğiyle Hazine adına tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca nitelik yitirdiğinden orman rejimi dışına çıkarılıp Hazine adına tescil edilen 782 sayılı parselin ifrazı ile oluşan 1241 ve 1242 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptal ve tescili ile Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1939 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1989 yılında 6831 sayılı Kanuna göre 01.11.1988 ilâ 01.12.1988 tarihleri arasında yapılıp 13.12.1989 ilâ 13.06.1990 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılan ormanlarda aplikasyon, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
    Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi, 766 sayılı Kanuna göre 1973 yılında kesinleşmiş, çekişmeli taşınmazların bulunduğu alan orman olarak tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Daha sonra orman nitelik yitirdiğinden orman rejimi dışına çıkarılan yerlerde 2924 ve 3763 sayılı kanunlara göre hak sahiplerinin belirlenmesi amacıyla yapılarak 31.03.1995 ilâ 01.05.1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çakişmeli taşınmazın (A) ile işaretli bölümüne ilişkin olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/506 E. - 2005/362 K. sayılı kararının davanın tarafları arasında kesin hüküm oluşturduğu, kesin hükmen dava şartı olup yargılamanın her aşamasında istek olmasa bile nazara alınması gerektiği, (B), (C), (D) ve (E) ile gösterilen bölümlerin ise kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kaldığından orman sayılan yer olduğu, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, (F) bölümünün ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında kaldığı, ancak bu bölümünde dayanılan tapu kaydının satın alındığı 1971 yılından sonra zilyetliğin bulunmadığının yerel bilirkişi beyanlarından anlaşıldığı, dayanılan 1971 tarih 2 sıra sayılı tapu kaydının genel arazi kadastrosu sırasında herhangi bir parsele revizyon görmediği, genel arazi kadastrosundan
    itibaren 10 yıllık sürenin geçtiği, kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılamayacağı ve tapu kaydının işleme tâbi kayıt niteliğini kaybettiği, ancak zilyetlik ile birleşmesi halinde davacı taraf yararına hüküm ifade edeceği, davacı tarafın (F) harfli bölümüne ilişkin olarak zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.00.-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ..."e verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire kararının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 20/01/2015 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi