22. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/35281 Karar No: 2016/5890 Karar Tarihi: 29.02.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/35281 Esas 2016/5890 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2014/35281 E. , 2016/5890 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatı tarafından duruşma talep edilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı, ücretlerinin resmi kayıtlara asgari ücret olarak yansıtıldığını ve fazla mesai ile sair ücretlerinin ödenmediğini bu sebeple iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini beyan ederek davalıdan kıdem tazminatı ile bir takım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının işyerini sebepsiz terkettiğini savunup davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir. Gerekçe: ...-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı temyizi yönünden inceleme yapıldığında; taraflar arasında davacının yıllık izin alacağına takdiri indirim uygulanması noktası tartışmalıdır. Fazla çalışmalar ile hafta tatilinde ve ulusal bayram ve genel tatilde çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda takdiri indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu açıdan belgeye dayalı ispat dilebilir olan yıllık izin alacağı için uygulanamaz. Somut olayda davalının sunmuş olduğu imzalı bordrolar dışında izin kullanımına dair bir belge sunulamdığından davacının kalan izin alacaklarından indirim yoluna giderek karar karar verilmesi hatalıdır. 3-Davalı temyizi yönünden; dava konusu alacaklar için davacının 20.08.2014 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği ve davalının süresi içinde zamanaşımı definde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bilirkişi raporunda yer alan 20.02.2009-25.01.2014 dönemi fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacağı hesaplanmıştır. Islah sonrası için zamanaşımına uğrayan alacaklar yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu sebeple ıslah sonrası için dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığı iddiasının değerlendirilmesi gerektiğinden, inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.