Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/25010
Karar No: 2016/2465
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/25010 Esas 2016/2465 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/25010 E.  ,  2016/2465 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespitine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı, 10.01.1998 - 01.03.2004 tarihleri arasındaki çalışmaların tespitini istemiştir. Davacının, hizmet cetvelinde, 10.11.1999 - 15.01.2000, 18.04.2002 - 03.06.2002 ve 04.10.2002 - 03.11.2002 tarihleri arasında dava dışı işyerlerinden bildirimleri, 01.05.2000 - 03.01.2001, 03.01.2001 - 30.06.2001 tarihleri arasında ise davalı işverene ait işyerinden bildirimleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece ise, davacının, 10.01.1998 - 09.11.1999, 16.01.2000 - 04.04.2000, 01.07.2001 - 17.04.2002, 04.06.2002 - 03.10.2002 tarihleri arasındaki talebinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 04.11.2002 - 01.03.2004 tarihleri arasındaki talebinin ispatlanamaması nedeniyle reddine, 05.04.2000 - 30.06.2001 tarihleri arasında 415 gün süreyle prime esas asgari ücretle çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın,
    tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Davacının, 10.01.1998 - 01.03.2004 tarihleri arasında kesintisiz geçen çalışmalarının tespitini istediği eldeki davada, Mahkemenin, 10.01.1998 - 09.11.1999, 16.01.2000 - 04.04.2000, 04.06.2002 - 03.10.2002 tarihleri arasında davanın hak düşürücü süreye uğradığına dair kabulü yerinde ise de, 01.07.2001 - 17.04.2002, tarihleri arasının hak düşürücü süreye uğradığının kabulü yerinde değildir. Şöyle ki, gerek davacının, kesintisiz çalıştığı yönündeki beyanı, gerekse, tanıkların bu yöndeki beyanları göz önüne alındığında 01.05.2001 ile 30.06.2001 tarihleri arasında davalı işyerinden bildirimlerinin bulunması ve bu tarihten sonra ise ilk kesintinin 18.04.2002 tarihinde olduğu gözetildiğinde 30.06.2001 - 18.04.2002 tarihleri arasındaki sürenin hak düşürücü süreye uğramayacağı açıktır.
    Mahkemece, 30.06.2001 - 18.04.2002 tarihleri arasındaki sürelerin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile hak düşürücü süreye uğradığına dair karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, tüm taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalı şirkete iadesine, 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi