Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/5021
Karar No: 2006/5389
Karar Tarihi: 29.05.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/5021 Esas 2006/5389 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/5021 E.  ,  2006/5389 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi      :  Manisa İş Mahkemesi
    Tarih                :  10.03.2006
    No                    :  1495-250  
                           
    Davacı, 1.5.1994 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı Kanuni gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava ilk tevkifat kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden aybaşı olan 1.5.1994 tarihinden dava tarihi olan 16.6.2005 tarihine kadar tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının ilk kesinti tarihi olan 22.5.1995 tarihini takibeden aybaşı olan 1.6.1995 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil etmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye,  Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Yapılan incelemede davacının ilk prim tevkifatının  22.5.1995 tarihinde yapıldığı, ziraat oda kaydının 1.5.1980 Tarım Kredi Kooperatif kaydının 18.8.1995 devam şeklinde olduğu, davacının 8.11.1966 doğumlu bulunduğu, 1995,1996,1999,2000,2001 yıllarında sattığı ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi yapıldığı, 1997,1998,2002,2003,2004 ve 2005 yıllarında ürün bedelinden prim kesintisi yapıldığına ilişkin belge bulunmadığı, ziraat odası kaydının yapıldığı tarihte 13 yaşında olduğu görülmektedir.
    Mahkemece, davacının ürün bedelinden prim kesintisi yapılan 1995,1996,1999, 2000 ve 2001 yıllarında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine ilişkin hüküm yerinde ise de kesintinin bulunmadığı 1997,1998, 2002,2003, 2004 ve 2005 yıllarında sigortalılığın tesbitine karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, öncelikle 13 yaşında olan bir kişinin Ziraat Odasına kaydının yapılmasının mümkün olmadığı gözetilerek davacının geçerli bir Ziraat Odasi kaydının bulunup bulunmadığını Gördes Ziraat Odası kayıtları üzerinde gerekirse bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırmak suretiyle hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemek, geçerli bir kaydın varlığının bulunduğunun anlaşılması halinde kesintinin bulunmadığı ihtilaflı dönem yönünden şimdiki gibi tesbit kararı vermek, Ziraat Odası kaydının bulunmadığının anlaşılması halinde davacıya ihtilaflı yıllarda varsa ürün sattığı kişi, kurum ve kuruluşları açıklattırmak bu kişi, kurum ve kuruluşlardan ve davacının 1996, 1997 ürün bedelini sattığı bildirilen Socotab firmasından davacının açık kimlik bilgileri belirtilerek ürün bedelinden prim kesintisi yapılıp yapılmadığını sormak, yapılmış ise belgelerini getirtmek, tapu idaresinden üzerine kayıtlı zirai gayrimenkul olup olmadığını, Belediye Emlak Dairesinden zirai arazi emlak vergisi mükellefi olup olmadığını sorup belgelerini getirtmek, o denemde muhtar ve aza olarak görev yapan kişileri tesbit ederek tanık olarak ifadelerine başvurmak ve çıkacak sonuca göre hüküm kurmaktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu 1997, 1998, 2002, 2003, 2004 ve 2005 yılları yönünden tesbit kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı  olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum"un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

      

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi