17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/601 Karar No: 2017/9172 Karar Tarihi: 17.10.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/601 Esas 2017/9172 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/601 E. , 2017/9172 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ...A.Ş."nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmaz üzerinde 12.02.2009 tarihinde davalı ... Bank AŞ lehine ipotek tesis edildiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talip etmiştir. Davalı ... Bank AŞ vekili, dava konusu ipoteklerin kredi teminatı olarak verildiğini, davanın ilgili tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, borçlunun hesaplarının 18.02.2009 tarihinde kat edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu şirket, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre aciz belgesi sunulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davasının elinde geçici veya kati aciz belgesi bulunan alacaklılar ile borçlu iflas etmiş ise iflas idaresi ya da İİK"nun 245 maddesi gereğince iflas idaresi tarafından dava hakkı kendisine devredilen alacaklılar açabilir. Somut olayda borçlu şirketin 21.02.2011 tarihli kararla iflasına karar verildiği, kararın 09.02.2012 tarihinde kesinleştiği eldeki davanın ise borçlunun iflasından önce 25.02.2009 tarihinde açıldığı anlaşıldığından öncelikle davacının eldeki davayı takip edebilmesi için İflas İdaresinden İİK"nun 245.maddesi gereğince yetki alması gerektiği yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği aksi halde davanın İflas İdaresi temsilcisi huzuruyla görülmesi ve verilecek kararın İflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.