2. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16632 Karar No: 2014/2982
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2013/16632 Esas 2014/2982 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2013/16632 E. , 2014/2982 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Batman 3. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :16.05.2013 NUMARASI :Esas no:2012/500 Karar no:2013/276
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan Türkiye Finans Katılım A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine kendi rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı banka iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davacı kadının rızası alınmadan davalı koca adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiği belirtilerek, davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. İpotek tesisine ilişkin işlemden önce tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna dair bir şerh bulunmadığına göre, davalı bankanın ipoteğe ilişkin kazanımı iyiniyetli olması halinde korunur ( TMK. md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır. İyiniyetin varlığı asıl olduğuna göre, ipoteğe ilişkin kazanımda davacı bankanın kötü niyetli olduğunu kanıtlama yükümlülüğü, bunu iddia edene düşer (TMK. md. 6). Davacı, davalı bankanın kötüniyetli olduğunu gösteren bir delil getirememiştir. Bu durum nazara alınmadan davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere sonucunda oybirliği, gerekçesinde oyçokluğuyla karar verildi. 17.02.2014(Pzt.)
KARŞI OY YAZISI Hükmü temyiz eden davalı banka, temyiz dilekçesi ekinde, davacı eşin, işleme rızası bulunduğuna ilişkin 28.01.2010 tarihli "muvafakatnameyi" sunmuştur. Bu belgedeki imza, rızası gereken eşe ait ise, ipotek tesisine ilişkin işlem yapıldığı andan itibaren geçerli olacaktır. Değilse, ancak bundan sonra davalı bankanın iyiniyetli olup olmadığına bakılacaktır. O halde, "muvafakatname" davanın sonucuna etkilidir. Bu belgedeki imzanın davacıya ait olup olmadığı tespit edilip, hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Belgenin yargılama aşamasında sunulmayıp, temyizde ileri sürülmesi, davanın sonucuna etkili olduğundan incelenmesine engel teşkil etmez. Bu bakımdan hüküm, açıkladığım sebeple bozulmalıdır. Bu sebeple bozmaya sonucu bakımından katılmakla birlikte gerekçesine iştirak etmiyorum.