19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/3457 Karar No: 2017/9662 Karar Tarihi: 15.11.2017
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/3457 Esas 2017/9662 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Başvurusu reddedilen bir ceza davasında, sanığın 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık suçunun işlendiği ve yaptığı iddiaların temyiz denetimini sağlayacak şekilde tartışıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu sonucuna varılmıştır. Sanık hakkında ceza tayin edilirken, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerektiği, bu nedenle dava konusu yerin kesinleşmiş orman kadastrosu yapılmış alan içinde bulunması nedeniyle sanık hakkında 6831 sayılı Kanun'un 93/2. maddesinin uygulanmamış olmasının bozma nedeni yapılmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, dava konusu yerde bulunan ve sabit tesis niteliğinde olan üzüm bağlarının müsaderesine her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: 1) 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/2. maddesi, ormanlık alanlara zarar vermek veya ormanlık alanların dönüştürülmesine neden olmak suçunu düzenler. 2) Müsadere, el konulma veya haciz anlamında kullanılan bir hukuk terimidir.
19. Ceza Dairesi 2017/3457 E. , 2017/9662 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği düşünülüp görüşüldü; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Suçun önem ve değeri ile işgal edilen alanın genişliği nedeniyle, sanık hakkında ceza tayin edilirken, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, dava konusu yerin kesinleşmiş orman kadastrosu yapılmış alan içinde bulunması nedeniyle sanık hakkında 6831 sayılı Kanun"un 93/2. maddesinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dava konusu yerde bulunan ve sabit tesis niteliğinde olan üzüm bağlarının müsaderesine her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olmakla tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.