3. Hukuk Dairesi 2012/21217 E. , 2013/3724 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün duruşmalı olarak yapılması taraf vekilleri tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davacı vekilleri Av...., Av.... ile davalılar vekili Av.... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 06.03.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalılar arasında yapılan 23.02.2005 tarihli alım satım işlemine dair sözleşme ile, dava konusu edilen davalılara ait ...ili,.... ilçesi,... mah. 11 ada 27 parsel sayılı taşınmazın 700.000 USD karşılığında davacıya devrinin kararlaştırıldığını, bu sözleşme uyarınca davalılara toplam 704.220 USD ödeme yapıldığını ve sözleşmenin imzalanmasından beş gün sonra söz konusu taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, ancak davalılar tarafından, gerçekte taraflar arasında yapılan sözleşmenin satım değil karz olduğu ileri sürülerek muvazaaya dayalı açılan tapu iptal ve tescil davası neticesinde taşınmazın davalılar adına kayıt ve tesciline karar verildiğini fakat davalılara ödenmiş olan satım bedelinin iadesine yönelik mahkemece hüküm tesis edilmediğini ve söz konusu taşınmazın yeniden davalılar adına tesciline karar verildiği halde davalılara ödenen 704.220 USD nin davacı tarafa iade edilmemesi nedeniyle davalıların sebepsiz zenginleştiğini belirterek, 704.220 USD nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili savunmasında; davacı tarafla yapılan 23.02.2005 tarihli satış sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalılara gayrimenkul satış bedeli olarak ödeneceği belirtilen 700.000 USD nin ödenmediğini, zira ortada gerçek bir taşınmaz satımının söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen bir kısım ödemelerin hiç yapılmadığını bir kısım ödemelerin ise iddia edilen gayrimenkul satış bedeli ile ilgili olmayıp davacı ve sahibi bulunduğu şirketler ile davalılar arasında gerçekleşmiş olan olaylar ve ticari ilişkilerden, makine ve malzeme devrinden kaynaklanan sebeplerle taraflar arasında yapılan alacak/borç hesaplaşmaları sonucunda yapılan borç ödemesi olduğunu, iddia edilen bu ödemenin, gayrimenkul satış bedeline karşılık olarak yapıldığını, mevcut ticari bir borcun tasfiyesi dışında gayrimenkul satışı ile bağlantılı olduğunu, davacı tarafın yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı tarafından davalı .... hesabına gönderildiği iddia edilen 38.500 USD nin anılan taşınmazın satış bedeline ilişkin gönderildiğinin ödeme dekontunda belirtilmediği ve davalıların, paranın ... Ofset Şti."ne ödenmesine ilişkin düzenlenmiş bir talimat bulunmamasına göre, 38.500 USD lik talebin yerinde olmadığı bu nedenle davalı .... hakkında açılan davanın reddine, davacı tarafından atiye terk edilen 9.000 USD kısıma ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, munzam zararına ilişkin talebin somut delillerle kanıtlanamadığından bu talebin yerinde olmadığı, iptal edilen muvazaalı işlem nedeniyle ödenen tapu giderlerinin davalılardan talep edilemeyeceğinden tapu harç ve masraflara ilişkin talebin yerinde olmadığı, taraflar arasında yapılan 27.05.2003 ve 23.02.2005 tarihli sözleşmeler uyarınca davacının, davalılar hesabına 25.02.2005 tarihinde 250.000 USD ve 57.500 USD yatırdığı, davalıların, söz konusu paraların başka bir ilişkiden kaynaklanan borç ödemesi olduğuna ilişkin savunmalarını geçerli delillerle kanıtlayamadıkları, davacı tarafından keşide edilen 320.934 USD bedelli bloke çekin 28.02.2005 tarihinde bankaya iade edilmesi nedeniyle iptal edildiği, daha sonra düzenlenen 197.934 USD çek karşılığının davalıların banka hesabına intikal ettiği ancak geriye kalan 123.000 USD lik çek karşılığında yapılan ödemelerin davalılar ile ilgisinin bulunmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmeler uyarınca davacı tarafından verilen toplam 505.434 USD nin davalılar tarafından iade edilmediği anlaşılmakla davalılar Türker ve ... hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, 505.434.00 USD"nin 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
23.01.1990 tarihinde yürürlüğe giren 3678 Sayılı Kanunun 29. maddesiyle 818 sayılı Borçlar Kanunun 83.maddesine bir fıkra eklenerek, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının, bu alacağını aynen vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
Bu durum karşısında, mahkemece yapılacak iş; 505.434.00 USD"nin, BK.’nun 83.madde hükmü gereğince fiili ödeme tarihindeki ...Bankası’nın ve rayiç kur karşılığının 3095 sayılı Kanunu"nun 4/a maddesi gereğince ve Merkez Bankası’nın yabancı paraya uygulanacak o dönemki faiz oranı belirlenmek suretiyle tahsil kararı vermekten ibaret olmalıdır.
Bundan ayrı olarak; BK."nun 101/1.maddesi uyarınca; muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Bu nedenle, sebepsiz zenginleşmede gecikme faizi yürütülmesi için borçlunun yani haksız mal edinenin ya bir ihtar ile ya da aleyhine bir dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir.
Ancak davacı, dava dilekçesi ile faiz başlangıcı belirtmeksizin 704.220 USD nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olmakla hükmedilen miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu hususun hüküm kısmında belirtilmemiş olması doğru değil ise de; bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün üçüncü bendinde yer alan ""505.434.00 USD"nin 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca Devlet Bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle"" ibaresinin karar metninden çıkartılarak yerine “ 505.434.00 USD"nin BK"nun 83.maddesine göre tahsil tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden Türk lirası karşılığının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunu"nun 4/a maddesi gereğince uyarınca Devlet Bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle " ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 11.345,35 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 06.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.