19. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5810 Karar No: 2017/9647 Karar Tarihi: 15.11.2017
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/5810 Esas 2017/9647 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, sanık hakkında İİK'nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli suçun işlendiğine dair mahkumiyet hükmü verildiği belirtiliyor. Ancak, sanığın hukuki durumunun tam olarak belirlenmesi için, şikayete konu tasarrufun iptaline ilişkin bir kararın beklenmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu nedenle, eksik kovuşturma yapıldığı gerekçesiyle hüküm bozuluyor ve dosya mahkemesine gönderiliyor. Kararda geçen kanun maddei ise İİK'nın 331. maddesi olarak belirtiliyor. Bu madde, alacaklının talebi üzerine yapılan takibin borçlunun şikayeti halinde durdurulabileceğini ve şikayetten sonra borçlunun alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla çeşitli seçimlik hareketlerde bulunması halinde suç teşkil ettiğini düzenliyor.
19. Ceza Dairesi 2016/5810 E. , 2017/9647 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafın dilekçesinde sanığın borçlu şirkete ait taşınmazı alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla kayınpederi ... ’e devrettiğini iddia ettiği ve bu taşınmazla ilgili tasarrufun iptali davası açıldığı anlaşılmakla; Şikayete konu tasarrufun iptaline ilişkin Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/07/2014 tarihli ve 2013/377 E -2014/672 K. sayılı kararının kesinleşmesi beklenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri yerine eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.