Esas No: 2020/437
Karar No: 2020/2923
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/437 Esas 2020/2923 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/437
Karar No : 2020/2923
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay İkinci Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/10162, K:2019/5517 sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının davacı, dava konusu işlemin iptaline ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı sendika tarafından; 14/05/2016 tarih ve 29712 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 8. maddesinde yapılan değişikliğin ve 7. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 22. maddesine eklenen ikinci ve yedinci fıkralarda yer alan; "kur'a ile atama yapılır" ibarelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay İkinci Dairesinin 24/10/2019 tarih ve E:2016/10162, K:2019/5517 sayılı kararıyla;
Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 8. maddesinde yapılan değişikliğin iptali istemi yönünden;
Düzenleme ile bilgi işlem müdürü, mahalli adli sicilde bulunan taşra şube müdürü, şube müdürü, yazı işleri müdürü ve idari işler müdürü kadrolarına atanabilmek için en az sekiz yıl hizmeti bulunmak şartının en az altı yıl hizmeti bulunmak olarak değiştirildiği, bununla birlikte yazı işleri müdürü kadrosuna atanabilmek için atamaları doğrudan Bakanlıkça yapılanlar hariç en az beş yıl zabıt kâtibi kadrosunda hizmeti bulunmak şartının 4 yıla, yine idari işler müdürü kadrosuna atanabilmek için atamaları doğrudan Bakanlıkça yapılanlar hariç zabıt kâtibi, memur, ambar memuru, daktilograf, veznedar, emanet memuru, tebligat memuru, santral memuru, şoför, tekniker veya teknisyen kadrolarında en az beş yıl hizmeti bulunmak şartının 4 yıla indirildiği,
Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğin "Hizmet Süresi" başlıklı 6. maddesinde, görevin niteliği itibarıyla görevde yükselme suretiyle atanacak personel için bulunduğu kurumda veya diğer kurumlarda alt görevlerde çalışmış olma şartı ve süresinin arandığı ve kurumlara atanılacak görevin niteliği itibarıyla aranacak hizmet sürelerini belirleme yetkisi verildiği, bu düzenlemeye uygun olarak ve idarenin takdir yetkisi çerçevesinde dava konusu Yönetmelikte de alt görevlerde çalışma sürelerinin belirlendiği göz önüne alındığında, üst hukuk normlarına uyumlu bir şekilde hazırlanıp yürürlüğe konulan Adalet Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 8. maddesinin (B) bendinde geçen "altı yıl" ve "dört yıl" ibarelerinde hukuka, hizmetin gereklerine, kamu yararına ve Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hükümlerine aykırılık görülmediği,
Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 22. maddesine eklenen ikinci ve yedinci fıkralarda yer alan; "kur'a ile atama yapılır" ibarelerinin iptali istemine gelince;
Anılan Yönetmeliğin 22. maddesinin birinci fıkrasında, "Görevde yükselme veya unvan değişikliği sınavında başarılı olanların atamaları, ilân edilen boş kadro sayısını geçmeyecek şekilde başarı sıralaması listesinin kesinleşmesini müteakip en yüksek puandan başlamak üzere belirlenen başarı sıralamasındaki başarı puanlarına göre yapılır." hükmüne yer verildiği, dava konusu değişiklik ile eklenen ikinci fıkrada, yazı işleri müdürlüğü, idari işler müdürlüğü, mahallî bilgi işlem müdürlüğü ve mahallî adlî sicildeki şube müdürlüğü sınavını kazananların ise başarı sıralaması ve tercihlerine göre, ilan edilen boş kadro sayısını geçmeyecek şekilde, kadro ve ihtiyaç durumu dikkate alınarak atanacağı düzenlendikten sonra, ilan edilen kadroların bu şekilde doldurulamaması halinde boş kalan kadrolara kur’a ile atama yapılacağı hükmüne yer verildiği,
Anılan maddenin altıncı fıkrasında ise, "Duyurulan kadro veya pozisyonlardan;
a) Atanma şartlarını taşımadıkları için sınavların geçersiz sayılması veya bu sebeple atamaların iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde başlanılmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi,
b) Emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro veya pozisyonlara ya da başka bir kuruma naklen atanma,
sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, başarı sıralamasının kesinleştiği tarihten itibaren altı aylık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadro veya pozisyonlar için yapılacak müteakip sınava ilişkin duyuruya kadar, belirlenmiş ise yedekler arasından başarı sırasına göre aynı komisyon içerisinde atama yapılabilir." hükmüne yer verildiği, dava konusu değişiklik ile bu fıkradan sonra gelmek üzere eklenen fıkrada, yazı işleri müdürü, idari işler müdürü, mahallî bilgi işlem müdürü ve mahallî adlî sicildeki şube müdürü kadrolarında boşalma olması durumunda, başarı sıralamasının kesinleştiği tarihten itibaren altı aylık süreyi aşmamak üzere aynı unvanlı kadrolar için yapılacak müteakip sınava ilişkin duyuruya kadar, belirlenmişse yedekler arasından başarı listesindeki sıralamaya göre atama yapılacağı, birden fazla kadroda boşalma olması halinde boş kalan kadrolara yedekler arasından başarı listesindeki sıralamaya göre kur'a ile atama yapılacağının hükme bağlandığı,
Genel Yönetmeliğin 12/C maddesine göre, duyurulan kadro ve pozisyonlardan, maddede sayılan sebeplerle boş kalan veya sonradan boşalan kadrolara, sadece, yedekler arasından başarı sıralamasına göre atama yapılabileceğinin düzenlemesine rağmen, dava konusu Kurum Yönetmeliğinde, Genel Yönetmelikte iki bent halinde sayılan sebeplere ek olarak, ilan edilen kadroların, başarı sıralaması ve tercihlere göre yapılan yerleştirmelerden sonra doldurulamaması halinin de düzenlendiği ve her üç durumda da, boş kadrolara kur'a ile atama yapılacağı hükmüne yer verildiği,
Dava konusu düzenlemenin, dayanağı olan Genel Yönetmeliğe uygun olması gerektiği,
Genel Yönetmelikte, duyurulan kadro veya pozisyonlardan; atanma şartlarını taşımadıkları için sınavların geçersiz sayılması veya bu sebeple atamaların iptal edilmesi, atanılan göreve geçerli bir mazeret olmaksızın süresi içinde başlanmaması ya da atanma hakkından vazgeçilmesi ve emeklilik, ölüm, memurluktan çekilme veya çıkarılma, başka unvanlı kadro veya pozisyonlara ya da başka bir kuruma naklen atanma, sebepleriyle boş kalan veya boşalanlara, 12/B maddesine göre kurumlarca belirlenmiş olması halinde yedekler arasından başarı sıralamasına göre atama yapılabileceği hükmü yer almasına rağmen, dava konusu düzenleme ile, Genel Yönetmelikteki sebeplerle boş kalan veya boşalan kadrolar ile ek olarak ilan edilen; ancak, doldurulamayan kadroların, kur'a sonucuna göre atama yapılmak suretiyle doldurulmasının öngörüldüğü, kur'a ile atama yapılacağı yolundaki hükmün, Genel Yönetmelik'teki düzenlemenin aşılarak, başarı sıralamasının göz ardı edilmesi sonucunu doğurduğu,
Bu nedenle, dayanağı olan Genel Yönetmeliğe aykırı olarak, boş kadroların kur'a ile yapılacak atamalarla doldurulması yolundaki dava konusu 7. maddede yer alan; "kur'a ile atama yapılır" ibarelerinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmeliğin 1. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 8. maddesinde yapılan değişikliğin iptali istemi yönünden davanın reddine, 7. maddesi ile asıl Yönetmeliğin 22. maddesine eklenen ikinci ve yedinci fıkralarda yer alan; "kur'a ile atama yapılır" ibarelerinin ise iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu Yönetmelik ile; görevde yükselme suretiyle atamalarda aranan özel şartlar arasında yer alan hizmet süresine ilişkin değişiklik yapıldığı, bilgi işlem müdürü, mahalli adli sicilde bulunan taşra şube müdürü, şube müdürü, yazı işleri müdürü ve idari işler müdürü kadrolarına atanabilmek için aranan 8 yıl hizmeti bulunmak şartının 6 yıla düşürüldüğü, yazı işleri müdürü kadrosuna atanabilmek için zabıt katibi olarak çalışılması gereken sürenin 5 yıldan 4 yıla; idari işler müdürü kadrosuna atanabilmek için zabıt kâtibi, memur, ambar memuru, daktilograf, veznedar, emanet memuru, tebligat memuru, santral memuru, şoför, tekniker veya teknisyen kadrolarında çalışılması gereken sürenin 5 yıldan 4 yıla düşürüldüğü,
Yazı işleri müdürlüğü, idari işler müdürlüğü, mahallî bilgi işlem müdürlüğü ve mahallî adlî sicildeki şube müdürlüğü kadrolarının bilgi ve birikim gerektiren önemli kadrolardan olmalarına rağmen bu kadrolara atanmak için hizmet sürelerinin kısaltılması ile personelin kurumun işleyişine adapte olmasını zorlaştıracak bir durum yaratıldığı, hizmet süresini belirlemede sahip olunan yetkinin ölçüsüz bir şekilde kullanıldığı belirtilerek Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmelikte yer alan kura ile belirleme yapılmasının Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmeliğe aykırı olmadığı, bu nedenle kararın iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Üye...'in, dava konusu düzenlemenin, davacı Sendikanın menfaatini etkilemediği, bu nedenle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yönündeki oyuna karşılık, davacı Sendikanın dava açma ehliyetinin bulunduğuna oyçokluğu ile karar verilerek, işin esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen reddi, dava konusu işlemin kısmen iptali yolundaki Danıştay İkinci Dairesinin temyize konu 24/10/2019 tarih ve E:2016/10162, K:2019/5517 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 07/12/2020 tarihinde usulde oyçokluğu, esasta oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.