
Esas No: 2019/9224
Karar No: 2022/6116
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/9224 Esas 2022/6116 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/9224 E. , 2022/6116 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1- CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, karar tarihi olan 13/10/2015 tarihinde 6545 sayılı Kanun'un yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2- ... L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi de olmayan sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 13/10/2015 tarihli son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
3- Sanık ...’ın mahkemedeki savunmasında; söz konusu uyuşturucu maddeyi dosyada tanık olarak dinlenilen ...’dan aldığını beyan etmesi üzerine mahkeme tarafından Kerim hakkında suç duyurusunda bulunduğu, UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/19056 soruşturma numaralı dosyası üzerinden yetkisizlik kararı verildiği, akabinde ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/2539 soruşturma numaralı dosyası üzerinden ise karşı yetkisizlik kararı verildiği ancak sonrasında yapılan bir işlem tespit edilemediği birlikte değerlendirildiğinde, anılan kişi hakkındaki soruşturma ve kovuşturmanın makul süre beklenilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK'nın 192/3. maddesindeki etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, CMK'nın 307/5. maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
C- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
1- CMK'nın 150/3. maddesi gereğince "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır." şeklindeki düzenleme karşısında, suç tarihi itibarıyla sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayininin gerekmediği, ancak 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile TCK’nın 188/3. maddesinde yapılan değişiklikle hapis cezasının alt sınırının on yıl hapis cezası olarak değiştirildiği, karar tarihi olan 13/10/2015 tarihinde 6545 sayılı Kanunun yürürlükte bulunduğu ve CMK’nın 150. maddesi uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun cezasının alt sınırı itibariyle zorunlu müdafii tayinini gerektirdiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2- ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olması nedeniyle kendiliğinden duruşmaya gelme olanağı bulunmayan ve duruşmalardan bağışık tutulma talebi de olmayan sanığın, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 13/10/2015 tarihli son oturumda hazır bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
3- UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık ... hakkında; ... Ağır Ceza Mahkemesinin 07.01.2013 tarih, 2012/76 esas ve 2013/1 karar sayılı dosyasında, suç tarihleri 07.12.2011, 28.02.2012, 29.02.2012 ve iddianame tarihi 17.05.2012 olan uyuşturucu madde ticareti yapma suçu nedeniyle, yargılaması yapılarak cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın temyizden feragat ile kesinleştiği, temyize konu dosyada ise sanığın 22.03.2012 tarihli eylemi nedeniyle 05.04.2012 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin bulunmadığı anlaşılmakla, adı geçen dosyanın aslı veya onaylı örneği de bu dosya içine konularak incelenip, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılıp değerlendirildikten sonra, zincirleme suç oluşturduğunun kabul edilmesi durumunda; ağır sonuç doğuran suç esas alınarak belirlenecek cezanın, zincirleme suç nedeniyle TCK'nın 43. maddesi gereğince artırılması ve böylece bulunacak sonuç cezanın, kesinleşen hükümdeki sonuç cezadan “fazla olması halinde” aradaki fark kadar “ek cezaya hükmolunması", aksi halde “ek ceza verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 12.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.