Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/568 Esas 2006/5111 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/568
Karar No: 2006/5111
Karar Tarihi: 22.05.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/568 Esas 2006/5111 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/568 E.  ,  2006/5111 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi              : Bakırköy 2.İş Mahkemesi
    Tarih              : 29.11.2005
    No              :  739-1802

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.11.1988-01.12.1988 tarihleri arası 30 günlük hizmetinin tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının davalıya ait işyerinde 01.11.1988-01.12.1988 tarihleri arasında geçen davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmasının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece tanık beyanlarına dayanılarak istemin aynen kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu gibi durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiği göz önünde tutularak gerektiğinde, doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirmek suretiyle bir sonuca gitmelidir.
    Somut olayda, davacının  davalı işveren tarafından 01.11.1988 tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma süresi içerisinde 04.11.1988 tarihinde intikal ettiği, ancak çalışmalarının bildirilmediği, davacının tesbit istediği dönemde başka bir işyerinden davalı Kuruma bildirilmiş çalışmasının  da bulunmadığı, mahkemece işyeri dönem bordroları ile davacının işyeri dosyasının getirtilmediği, dinlenen tanıkların bordro tanıkları olup olmadığının anlaşılamadığı görülmektedir.
    Yapılacak iş, davacının işyeri dosyası ile varsa ücret bordroları ile işyeri dönem bodrolarını getirtmek, ücret bordrolarında davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bodrolarda geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de işverenin bordrolarında kayıtlı davacıyla  ihtilaflı dönemde çalışmış diğer kişiler saptanarak, gerekirse benzer veya komşu işyerlerinin bordrolarında kayıtlı çalışanların kayıtları getirtilerek bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve tüm deliller toplandıktan sonra birarada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermektir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması  usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.