Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1165
Karar No: 2012/4111
Karar Tarihi: 14.03.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2011/1165 Esas 2012/4111 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, desteğin kasten öldürülmesi nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların ödetilmesi için davalılar aleyhine dava açmıştır. Yerel mahkeme, davacıların isteklerinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, verilen manevi tazminat miktarının fazla olduğuna karar vererek kararın bozulmasına hükmetmiştir. Ayrıca, davalının ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki isteğinin reddedilmesi de Yargıtay tarafından bozulmuştur. Borçlar Yasası'nın 47. maddesi gereğince yargıcın, manevi zarar adı ile hak sahibine verilecek para tutarını özel durumları göz önünde tutarak belirlemesi gerektiği ve bu tutarın var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda takdir edilecek manevi tazminat tutarını etkileyecek özel durum ve koşulların açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. (Kanun maddeleri: Borçlar Yasası'nın 47. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. ve 394. maddeleri)
4. Hukuk Dairesi         2011/1165 E.  ,  2012/4111 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2004 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/03/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, desteğin kasten öldürülmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel Mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Olayın gelişim biçimi, eylemin tahrik altında işlenmiş olması, gerçekleştiği tarih, tarafların sosyal ekonomik durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde; davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı fazladır. Davacılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    b-Davalı 24/10/2010 tarihli dilekçeyle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiş, yerel mahkemece istem reddedilmiştir. 1/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 389. maddesinin ilk fıkrasında; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık
    konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” biçiminde düzenleme getirilmiş, aynı yasanın 394. maddesinde ise ihtiyati tedbir kararına karşı hangi yasal yollara başvurulacağı belirtilmiştir.
    Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde; uyuşmazlık konusu şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği anlaşılmaktadır. Eldeki davanın konusu, ihtiyati tedbir şerhi konulan davalıya ait mal varlıkları ile ilgili olmayıp vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Şu durumda yerel mahkemece 6100 sayılı HMK 394/1,4 uyarınca yapılan itiraz yerinde görülerek ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a,b) sayılı bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi