23. Hukuk Dairesi 2012/1382 E. , 2012/2875 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin, bağımsız bölümleri maliklere teslim ederek site yönetim kooperatifine dönüştüğünü, kooperatifin ortağı olan davalının, genel kurulca belirlenen parasal yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle girişilen takibin, haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatifin işletme kooperatifine dönüşmüş olduğunu ve ticaret sicilinden terkin edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, davacı kooperatifin dava açma ve aktif husumet ehliyetinin olmadığını, kat mülkiyeti kurulduğundan davanın 634 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi ve bu halde davanın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülmesi gerektiğini, davalının ikametgahı itibariyle davaya bakmaya ... Mahkemeleri"nin yetkili olduğunu, müvekkilinin davaya dayanak yapılan genel kurul kararlarından hiçbir şekilde haberdar olmadığını, kooperatife olan tüm borcunu da ödediğini, müvekkili aleyhine aynı alacağa ilişkin başlatılan takiplerin yapılan itirazlar üzerine durduğunu savunarak, davanın öncelikle yetkisizlik ve görevsizlik, aksi halde aktif husumet ehliyeti yokluğu ve esastan reddine ve davacının icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı kooperatifin, 23.05.2006 tarihinde site işletme kooperatifi olarak ticaret siciline kaydolduğu, davacı kooperatifin bu şekilde tüzel kişilik kazandığı ve aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davalının, 06.07.2002 tarihinde kooperatife ortak olduğu, genel kurul kararlarının kendisine tebliğine gerek kalmaksızın davalıyı bağlayacağı, kooperatif ile üyesi arasında bulunmasına göre, uyuşmazlığa 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun hükümleri değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, birden fazla parsel üzerinde kurulan site hakkında 634 sayılı Kanun"un uygulanamayacağı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81/2 maddesi uyarınca, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşan kooperatifin dağılacağı, ancak, kooperatifin isterse, altı ay içinde amacını hizmet kooperatifi olarak da değiştirebileceği, bu hükmün 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"na göre daha özel bir hüküm olması nedeniyle uygulama bakımından da öncelik göstereceği, davalının, kooperatif hizmetlerinden yararlandığı ve giderleri de ödemek zorunda olduğu,
anataşınmazın bulunduğu yer itibariyle yetki itirazının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazının iptaline ve asıl alacağın % 40"ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dava, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalı ortak aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, borç bakiyesi, aidat, faiz, izolasyon masrafı, İSKİ, icra masrafı, avukat masrafı, İSKİ sayaç, logar, aydınlatma, jeneratör kalemlerine göre hesaplama yapılmıştır. Ancak bu kalemlerin, hangi tarihli genel kurulun hangi maddesinde kararlaştırıldığı, kararlaştırılmayan kalemlerin faturalarının varlığı tartışılmadan yapılan borç hesaplaması denetime elverişli olmaktan uzak olduğu gibi, hukuki dinlenilme hakkına da aykırıdır. Mahkemece, işin çözümünde teknik veya özel bilginin gerekliliği sonucuna varılmış olması karşısında, belirtilen bilgiler ışığında koooperatif defter, belge ve kayıtları, davacının takipteki borca dayanak genel kurul kararları ve varsa faturalar getirtilerek, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı ve benimsenmesine rağmen bilirkişi raporlarındaki değerlerin dikkate alınmama nedeni açıklanmadan hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.