Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1175
Karar No: 2021/194
Karar Tarihi: 20.01.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1175 Esas 2021/194 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1175 E.  ,  2021/194 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.11.2019 tarih ve 2014/430 E. - 2019/930 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin 01.06.2005 tarihli yönetim kurulu kararı ile davalı şirkete yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, davalı şirketin 29.06.2006 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine yıllık net 24.000.- TL huzur hakkı ücreti ödenmesine karar verildiğini, bu karara rağmen müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı iflas idaresi, alacağa dayanak gösterilen genel kurul toplantısına ilişkin tutanağın Ticaret Sicil Memurluğu"na teslim edilmediğini ve tescil ve ilan yapılmadığını, yönetim kurulunun şirket adına işlem yapabilmesi için genel kurul kararının yeterli olmadığını, kararın tescil edilmesi gerektiğini, davacının alacağı yasal olarak oluşmadığından bu aşamada davacı yana bir ödeme yapılmasının mümkün bulunmadığını, ayrıca davacı yanın alacağını dayandırdığı genel kurulun iptali ile ilgili olarak açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının alacak talebinin davalı şirketin 29.06.2006 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan yönetim kurulu üyelerine yıllık 24.000 YTL huzur hakkı ücreti verilmesine ilişkin 13. maddesine dayandığı, ancak anılan maddenin mahkemece iptal edildiği ve ilgili kararın kesinleştiği, bu nedenle davacının talebinde haklı olmadığı, davacının dava açmasında kötüniyetli olmadığının anlaşılması karşısında davalının kötüniyet tazminatı talebinin de yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, huzur hakkı alacağının tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının huzur hakkı alacağına dayanak genel kurul kararının iptal edildiğinden bahisle huzur hakkı alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Genel kurul kararlarının iptaline ilişkin mahkeme kararları bozucu yenilik doğurucu nitelikte olup icra edilmemiş olmaları halinde geçmişe etkili şekilde sonuç doğurur. Bu itibarla, mahkemece, davacının iptaline karar verilen 29.06.2006 tarihli genel kurul kararı uyarınca belirlenen huzur hakkını talep edemeyeceğine yönelik gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacının yönetim kurulu üyeliğini ifa ettiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. T.C. Anayasası’nın 18. maddesine göre angarya yasaktır. O halde, huzur hakkı bakımından genel kurulca alınmış bir hüküm olmasa bile davacı yönetim kurulu üyesi için uygun bir ücret veya huzur hakkı tayin ve takdir olunarak bu tutarın tahsiline karar verilmelidir (Yargıtay 11. HD. 04.03.1991 1991/9421 E.-1464 K., G. Eriş, Ticari İşletme ve Şirketler Hukuku, 3. Baskı, Cilt 2, s:1919 vd.). Bu durumda işin mahiyeti, davalı şirketin koşulları da nazara alınarak gerekirse bilirkişi aracılığıyla davacının ne kadar ücrete hak kazandığının tespiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi