1. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/1734 Karar No: 2010/2597
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/1734 Esas 2010/2597 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2010/1734 E. , 2010/2597 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2009 NUMARASI : 2007/116-2009/373
Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanın maliki olduğu 1 nolu bağımsız bölümün vekil olan davalı A. tarafından diğer davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, işlem tarihinde murisin ehliyetsiz olup, vekalet görevinin de kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptal tescil ya da 10.000.00.-YTL maddi tazminata ve 1.500.00.-YTL ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, murise davacının bakmadığını, taşınmazın bedelini kaldığı huzurevine bağışlamak için vekaletname verdiğini, isteği doğrultusunda satılarak bedelinin huzurevine bağışlandığını, iddiaların yerinde olmadığını Belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekaletnamenin düzenlenmesindeki amacın yerine getirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ..... raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Duruşma isteği değerden reddedildi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın 20.2.2001 tarihinde noterlikçe düzenlenen vekaletname ile davalı A.İ."i vekil tayin ettiği, 8.7.2005 tarihinde ise vekil tarafından çekişme konusu taşınmazın diğer davalı A."ya satış suretiyle temlik edildiği, murisin 8.5.2006 tarihinde öldüğü ve davacıdan başka mirasçının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı, anılan işlemlerin miras bırakanın ehliyetsizliğinden yararlanılarak gerçekleştirildiğini, ayrıca vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden alınan 17.7.2009 tarihli rapora göre, miras bırakanın vekaletnamenin düzenlendiği 20.2.2001 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğu, ancak temlikin yapıldığı 8.7.2005 tarihinde ehliyetsiz bulunduğu belirlenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, Medeni Kanununun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı açıktır. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.6.1941 tarih 4/21) Hal böyle olunca; miras bırakanın temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu Adli Tıp Kurumundan alınan raporla belirlendiğine göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.