Esas No: 2015/5341
Karar No: 2020/5868
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 10. Daire 2015/5341 Esas 2020/5868 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2015/5341
Karar No : 2020/5868
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Birliği
İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacı tarafından, 2013 yılı kesin hesap ve faaliyet raporunun sulama birliği meclisince kabul edilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu ve birliğin ana statüsü uyarınca bahsi geçen sulama birliğinin 2013 yılı faaliyet raporu ve Başkanlık kesin hesabının birlik meclisince Kanuna ve ...Birliği Ana Statüsü hükümlerinde öngörülen usule uygun olarak birlik meclisince 25/04/2014 tarihli meclis toplantısında görüşülerek yeterli çoğunlukla kabul edildiği, öte yandan ilgili döneme ilişkin olarak davalı sulama birliğinin idari ve mali denetiminin bu konuda yetkili Konya Valiliği tarafından yapıldığı, bu durumda, 2013 yılı faaliyet raporu ve Başkanlık kesin hesabının kabulüne ilişkin dava konusu edilen birlik meclisi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, sulama birliklerinin ilgili bakanlığın idari ve teknik denetimine tabi olduğu ve Sayıştay tarafından doğrudan denetlenebileceği, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesi amir hükmü uyarınca, davalı sulama birliğinin 2013 yılına ilişkin kesin hesap ve faaliyet raporunun içerik itibariyle incelenmek suretiyle yerindelik denetimi yapılamayacağı ve idari işlem niteliğinde karar verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, ...Birliği Yönetim Kurulu üyesi olan davacı tarafından, 2013 yılı kesin hesap ve faaliyet raporunun sulama birliği meclisince kabul edilmesine ilişikin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/3. maddesinde dilekçelerin sırasıyla, a) Görev ve yetki, b) İdari Merci Tecavüzü, c) Ehliyet, d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, e) Süre aşımı, f) Husumet, g) 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları, yönlerinden sırasıyla inceleneceği hüküm altına alınmış, 15/1-a maddesinde de; 3/a bendine göre adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, öncelikle görev hususunun karara bağlanması, davanın idari yargı yerinde görülmesinin söz konusu olması halinde süre ve diğer hususların değerlendirilmesi gerekmektedir.
22/03/2011 tarih ve 27882 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 1. maddesinin birinci fıkrasında Kanun'un amacı; ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımı maksadıyla umumi sulardan faydalanmak üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilmiş veya halen inşa edilmekte olan ya da inşa edilmesi planlanan sulama tesislerini gayelerine uygun şekilde kullanmak, işletmek, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün onayını almak suretiyle işlettirmek, bu tesislerin bakım, onarım ve yönetim sorumluluğunu yürütmek, tesisi geliştirmeye yönelik yeni projeler yapmak, yaptırmak veya tesisi yenilemekle görevli sulama birliklerinin kuruluşu, organlar ile görev ve yetkilerini düzenlemek olarak belirtilmiş, ikinci fıkrasında sulama birliklerinin kamu tüzel kişiliğine sahip olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel hukuk hükümlerine tabi olacağı, 13. maddesinde ise birliklerin 09/06/1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre alacaklarının tahsili yoluna başvuracağı kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 127. maddesinin son fıkrasında; mahallî idarelerin belirli kamu hizmetlerinin görülmesi amacı ile, kendi aralarında Bakanlar Kurulunun izni ile birlik kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezî idare ile karşılıklı bağ ve ilgilerinin yasayla düzenleneceği kuralı yer almaktadır. Anayasanın bu kuralına dayanan 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanununun 19. maddesinde, sulama birliklerinin hukuki niteliği düzenlenmişken, 22/03/2011 tarih ve 27822 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununun 21. maddesi ile 5355 sayılı Kanun'un 19. maddesi yürürlükten kaldırılarak, sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun ile olan bağlantısı sona erdirilmiştir. 5355 sayılı Kanun'da aralarında sulama birliklerinin de yer aldığı birlikler yerel yönetim niteliği taşımakta ve bu şekilde örgütlenmekte iken, sulama birliklerini ayrıca ve özel olarak düzenleyen 6172 sayılı Kanun ile sulama birliklerinin 5355 sayılı Kanun'da öngörülen şekli ile yerel yönetim olarak nitelendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu haliyle birlik ana statüsünün DSİ Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlıkça onaylanması sonucu sulama birliklerinin tüzel kişilik kazanacağı, tüzel kişilik kazanıncaya kadar geçen süreçte DSİ Genel Müdürlüğü ile Bakanlık tarafından tesis edilen işlemlerin idari yargıda dava konusu edilebileceği, ancak sulama birliğinin tüzel kişilik kazanmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların adli yargı yerinde çözümleneceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, kamu tüzel kişiliğine sahip olmakla birlikte, davaya konu iş ve işlemleri bakımından özel hukuk hükümlerine tabi olan davalı sulama birliğinin bütçe iş ve işlemlerinden kaynaklandığı görülen uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.