21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/2249 Karar No: 2006/4836 Karar Tarihi: 08.05.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2249 Esas 2006/4836 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/2249 E. , 2006/4836 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Ordu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Tarih : 23.9.2005 No : 59-161
Davacı kurum hastanesinde yapılan yanlış tedavi sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün dahili davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi sağlık görevlilerinin teşhis ve tedavisi sonunda uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin aynen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, davalı Sağlık Bakanlığına 5283 sayılı Yasa ile devredilen SSK Hastanesi doktoru ve hemşiresinin ihmalleri sonucunda sağ el parmaklarının sakat kaldığını ileri sürerek buna bağlı zararın giderilmesini istemektedir. Dava nitelikçe, kamu görevlisi bulunan doktor ve hemşirenin hizmetten ayrılmayan hizmet içi görev kusuruna, giderek çalıştırılanın haksız eylemine dayandığından davanın yasal dayanağı belirgin olarak B.K.’nun 55 ve Anayasanın 129/5. maddesidir. Başka bir anlatımla, uyuşmazlığın 506 sayılı Kanundan kaynaklanmadığı açıktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın çözüm yerinin 506 sayılı Kanunun 134. ve 5521 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince İş Mahkemesi olmayıp miktara göre Sulh veya Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yüksek Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 tarih E.2003/21-95, K.2003/113 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu işin esasının incelenerek karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ. Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.