23. Hukuk Dairesi 2012/1001 E. , 2012/2851 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin olarak Dairemizin 15.12.2011 gün ve 2011/2327 Esas 2011/2631 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı vekili, davalının halen müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, genel kurul kararları ile belirlenen aidat borçlarını ödemediğini, borçlarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı haksız olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin eski başkanı olan ...’in oğlu olduğunu, ...’in kooperatiften aylık huzur hakkı ücretini almadığını, bu ücreti kendisine ve oğluna ait arsaların aidatı olarak kooperatife bıraktığını, müvekkilinin aylık aidatlarının babası tarafından ödendiğini, bu nedenle aidat ve faiz borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin noter kanalı ile gönderdiği istifaname ile üyelikten istifa ettiğinden halen kooperatifin üyesi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddi gerektiğine işaret eden bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında, davalının üyelikten çıktığı tarihten sonra başlatılan icra takibi ile aidat ve gecikme faizleri borçlarının tahsili isteminin yasal olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.12.2011 tarih ve 2011/2327-2631 E-K. sayılı ilamıyla onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, aidat borcu nedeniyle yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kural olarak davalı, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği aidatların istifa tarihine kadar doğan kısmından sorumludur. Zamanaşımı süresi içerisinde başlatılan takibe dayanak yapılan borç döneminin istifaya kadar doğan borçları kapsaması halinde davalı ilke olarak sorumludur. Takibin salt istifadan sonra başlatılması olgusu, istifadan önce doğan bu sorumluluğu kaldırmaz ve dava bu nedenle reddedilemez. İstifa eden davalı kooperatif üyesi kendisine tahsis edilen konutu kooperatife devretmemiş ve alt yapı hizmetlerinden de yararlanmakta ise bu giderlerden sorumludur.
Ne var ki mahkemece, Yargıtay yüksek 11"nci Hukuk Dairesi"nin 28.05.2009 tarih, 2008/1989 esas, 2009/6497 karar sayılı kesin nitelikli bozma ilamına uyulmasının davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuş bulunmasına göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440"ncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 203,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.