Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/2563
Karar No: 2006/4815
Karar Tarihi: 08.05.2006

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/2563 Esas 2006/4815 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2006/2563 E.  ,  2006/4815 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Sivas İş Mahkemesi
    Tarih : 26.12.2005
    No : 504-879

    Davacı,  1.1.1985-8.7.2005 tarihleri arası SSK"ya tabi çalışmaları  ile çakışmayan  sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun  tesbitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf  vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı  gerektirici nedenlere göre davalı kurum vekilinin tüm  temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacının temyizine gelince;
    Dava, davacının  1.1.1985-8.7.2005  tarihleri arasında  S.S.K."na tabi zorunlu sigortalılık süreleri dışında 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım  Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti  ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine  ilişkindir.
    Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79.maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. 2926 sayılı Yasa’nın 7. maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorundadırlar. Anılan  Yasa’nın 5. maddesi ile 7. madde de belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı hükmü getirilmiştir. 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3. maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunmaktadır.Başka bir ifade ile sigortalı olmak hak ve yükümlülüğünden vazgeçip kaçınmak mümkün değildir. Diğer yandan resen tescil başlığını taşıyan 9.maddeye göre bu yasa kapsamında sigortalı sayılanların sigortalılıklarının başladığı tarihten itibaren 3 ay içinde Kurum’a kayıt ve tescilini yaptırmayanların tescil işlemlerinin Kurum’ca re’sen yapılması gerekmektedir. 2926 sayılı Yasa’nın 36.maddesi kapsamında Kurum’un prim alacaklarını Bakanlar Kurulu Kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi mümkündür. Bu bağlamda 2.madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Bağ-Kur’a ödenmesi halinde kayıt ve tescil için kurum’a başvuru olmasa dahi bahse konu biçim de prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları tartışmasızdır. Bağ-Kur’un iş bu prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi yasanın kendisine yüklediği re’sen    tescil     mükellefiyetine    aykırılık   teşkil   etmektedir.    2926    sayılı    Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Valilik, Kaymakamlık, Özel İdare, Belediye, Muhtarlık ve Nüfus İdareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifler kanununa göre kurulan pancar ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği, T.Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının  esas alınacağı  bildirilmiştir.  Bu kayıtların  tarımda  kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesi  olduğu ortadadır.
    Yapılan incelemede, davacının 29.3.1985 tarihinde verdiği giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca 1.1.1985 tarihi  itibariyle tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil edildiği, 30.4.1998 tarihinde  tarımsal faaliyetine son verdiğini bildirerek  terk bildirgesi verdiği, davalı Kurumca  terk bildirgesi verilmesi  üzerine  1.5.1998 tarihi  itibariyle terkin edildiği,  30.4.1998 tarihinde verdiği terk bildirgesinde Gürün Ziraat Odası yetkilileri A. K. ve F. Ş.tarafından  31.3.1998 tarihinde Ziraat Odası kaydının bulunmadığının bildirildiği,  18.3.2002 tarihli işe giriş bildirgesi üzerine davalı Kurumca 1.4.2002 tarihi itibariyle yeniden kayıt ve tescil edildiği 10.2.1988-5.8.1988 tarihleri arasında SSK"na tabi    zorunlu sigortalı olduğu,  Gürün  Ziraat Odası Başkanlığı tarafından 27.7.2005 tarihli yazı ile 1.7.1996 tarihinde odaya kaydının yapıldığının ve halen devam ettiğinin bildirildiği, davacının 1.1.1985-1.5.1998, 1.4.2002-8.7.2005  tarihleri arasında S.S.K."na tabi sigortalılığı dışında kalan sürelerde tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, tapulu  zirai arazilerinin olduğu  görülmektedir.
    Davacının  30.4.1998 tarihinde verdiği terk bildigesi üzerine davalı kurumca 1.5.1998 tarini itibariyle sigortalılığının  terkin edilmesi işlemi yerinde olup tarım Bağ-Kur  sigortalılığında  geriye doğru  tescil mümkün bulunmadığından  2926  sayılı Yasa  kapsamında sigortalılığın başlatılabilmesi için  doğrudan prim yatırılması  veya aynı Yasa"nın 36. maddesine  göre ürün bedelinden tevkifat yoluyla prim kesintisi  yapılması gerekmektedir.  Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan sonuca gidildiği  anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş; öncelikle davacıya   ihtilaf konusu  olan 1.5.1998-1.4.2002  tarihleri  arasında ürün sattığı kişi,  kurum ve kuruluşları açıklattırmak, bu kişi  kurum  ve kuruluşlardan ürün bedelinden  prim kesintisi yapılıp  yapılmadığını sormak,  yapılmamış ise şimdiki gibi istemin reddine karar  vermek, yapılmış ise yapıldığı tarihi takipeden  aybaşından itibaren tarım Bağ-Kur  sigortalısı olarak  tescil  edilmiş sayılacağını gözeterek; davacının Ziraat Odasına kaydının bulunup bulunmadığını gerekirse oda kaytıları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırmak suretiyle hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemek, ihtilaflı dönemde Ziraat Odası kaydının bulunduğunun tesbit edilmesi halinde ürün bedelinden  kesinti yapılan tarihi takip eden aybaşı ile 1.4.2002 tarihi arasındaki istemin kabulüne karar vermek, Gürün Ziraat Odasının 31.3.1998 tarihli belgesi ile  27.7.2005 tarihli belgelerden hangisi gerçeğe uymuyor ise o belgeyi düzenleyen kişi ve kişilerin kimlikleri tesbit edilerek Gürün Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmak, Ziraat Odası kaydının bulunmadığının anlaşılması halinde Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri, Tarım Kredi Kooperatifleri gibi tarımsal faaliyetleri organize eden kuruluş ve idarelerin kayıtlarından yararlanmak, ayrıca ihtilaflı dönemde görev yapan muhtar  ve azaların isimlerini tesbit ederek tanık olarak bilgilerine başvurmak  ve tüm deliller biraarada değerlendirilerek sonuca gitmektir. 
    Mahkemece bu  maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin  eksik inceleme ve araştırma sonucunda  yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması   usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,  08.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
      

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi