2. Hukuk Dairesi 2013/18169 E. , 2014/2934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Polatlı 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ :21.03.2013
NUMARASI :Esas no:2010/663 Karar no:2013/120
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, boşanmadan sonra açıldığına göre, davacı yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tayin edilen nafakanın tedbir (TMK md. 169) değil, yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
2-Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş, bu karar Türkiye"de tanınmış, tanımaya ilişkin karar 25.10.2010 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 14.12.2010 tarihinde açılmıştır. Tanınmakla, yabancı mahkeme kararı kesinleştiği andan geçerli olmak üzere hüküm ve sonuç doğurmuştur (5718 s. MÖHUK md. 59). Yabancı mahkemece tarafların "bir yıldan fazla bir süreden beri fiilen ayrı yaşamaları" sebebiyle boşanmalarına karar verildiği görülmektedir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için kusursuz veya az kusurlu olmanın yanında, boşanmaya sebep olan olayların, tazminat talep eden tarafın kişilik haklarını zedelemiş olması da zorunludur (TMK md. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar, davacı tarafın kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir. O halde, davacının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde davacı yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 17.02.2014 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Boşanma kararı yabancı mahkemece verilmiş, bu karar Türkiye"de tanınmış, tanımaya ilişkin karar 25.10.2010 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava ise 14.12.2010 tarihinde açılmıştır.
vliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK.md.178). Davacının maddi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir.
“Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir” (TMK. mad. 174/1).
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer"i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Davacının talebinin haklı olup olmadığının tespiti için boşanmaya sebep olan olaylardaki davalının kusur durumunun irdelenmesi gerekir. Tarafların boşanmasına ilişkin yabancı mahkeme kararında tarafların kusuruna ilişkin bir değerlendirme de yapılmamıştır. TMK"nun 174/1-2. maddesindeki koşullar davacı yönünden oluşmamıştır. Hal böyleyken, mahkemenin eldeki bu davada topladığı deliller esas alınarak belirlenen, davalının kusurlu davranışları gözönünde bulundurularak davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün temyize konu manevi tazminata ilişkin bölümünün de aynı gerekçeyle bozulması gerekmektedir.
Bu sebeplerle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.