Esas No: 2019/6345
Karar No: 2020/5791
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 10. Daire 2019/6345 Esas 2020/5791 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6345
Karar No : 2020/5791
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- … 2- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Huk. Müş. Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacıların oğulları …'nun rahatsızlanması üzerine kaldırıldığı Bartın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesinde sevk edildiği acil serviste takılan serumun bitmesinden 10 dakika sonra hastanın ağzından köpük gelmeye başladığı, bunun üzerine ilgili doktorun aranmasına rağmen acil odasına gecikerek geldiği, bu arada başka bir doktorun da bulunamadığı, adı geçen doktor tarafından yapılan müdahale sonucu saat 14:00'da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edilmesine karar verilmesine rağmen bu işlemin ancak saat 16:00'da gerçekleştirildiği, burada yapılan ilk müdahalenin tam ve yeterli olmadığı, hastanın bilincinin kapalı ve durumunun da ciddi olduğunun anlaşıldığı, Bartın Devlet Hastanesinde kalbi duran hastanın daha sonraki süreçte beyin hücrelerinin aşırı derecede zarar gördüğü, hayati tehlikeyi atlatmış olsaydı bile beyin hücrelerinin zarar görmesi nedeniyle normal bir gelişim gösterme ihtimalinin olmadığı, hastanın üniversite hastanesinde 70 gün makineye bağlı kaldıktan sonra yaşamını yitirdiği, çocuğa hızlı bir şekilde serum verilmesi, acil servisinde doktor bulunamaması ve sevk işleminin gecikmesi gibi ağır hizmet kusuru nedenleriyle öldüğünden bahisle anne ve baba için ayrı ayrı 40.000,00 TL manevi ve ayrı ayrı 15.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 110.000,00 TL tazminatın çocuğun ölüm tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleşmesi sonrasında verilen ve miktar artırım talebinin reddi yolundaki … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Mahkemenin nihai kararını verdiği 27/07/2010 tarihi itibarıyla ıslah müessesesinin mevzuatta yer almadığı, davacının ıslah talebinde bulunduğu 18/04/2014 tarihinden bir gün önce 17/04/2014 tarihinde nihai kararın Danıştay tarafından onandığı, dolayısıyla ıslah talebi hakkında ancak karar düzeltme aşamasında bir karar verilebileceği, o tarihte dava dosyasının Danıştayda olması ve ıslah talebi konusunda (2577 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi gereğince) Danıştayın yetkili olması sebebiyle mahkemece karar verilmesinin mümkün gözükmediği, ancak karar düzeltme aşamasında ıslah talebi hakkında bir karar verilmeksizin karar düzeltme talebinin reddi ile kararın 27/11/2014 tarihi itibarıyla şekli anlamda kesinleştiği, bu aşamadan sonra ise mahkemenin davacı tarafın 10/02/2015 tarihli ıslah talebi hakkında karar vermesinin mümkün olmadığı, zira hukuk aleminde şekli anlamda kesinleşmiş bir kararın mahkemece yeniden ele alınamayacağı, davacının ıslah talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle davacıların miktar artırım talebi reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava dosyasının Danıştayda olduğu, hükmün kesinleşmediği bir aşamada ıslah talebinde bulunulduğu, mahkemenin harç almadan dilekçeyi Danıştaya gönderdiği, ıslah konusunda karar verme yetkisinin yerel mahkemede olduğu, Danıştayın karar verme yetkisinin olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 6459 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 30/04/2013 tarihinden sonra yeni açılan davalarda, mahkemece nihai karar verilinceye kadar ıslah talebinde bulunulabileceği, kanun yolu aşamasında ıslah talebinde bulunulamayacağı, nihai kararın verildiği tarihte ıslah müessesesinin mevzuatta yer almadığı, şekli anlamda kesinleşmiş bir kararın yeniden ele alınarak ıslah talebinin incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davalı idare yanında müdahil tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle ıslah talebinin reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Dava dosyasının incelenmesinden, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği, bu kararın Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin 17/04/2014 tarih ve E:2013/4016, K:2014/2917 sayılı kararıyla onandığı, bu karara karşı yapılan karar düzeltme isteminin aynı Dairenin 27/11/2014 tarih ve E:2014/8613, K:2014/8986 sayılı kararıyla reddedilerek kararın kesinleştiği, sonrasında davacılar tarafından, 18/04/2014 tarihli dilekçeyle miktar artırım talebinde bulunulması üzerine de Mahkemenin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla miktar artırım talebinin reddine karar verildiği görülmektedir.
Temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleşmiş bir konuda, ancak olağanüstü kanun yollarının işletilebileceği, bakılan davada, kesinleşmiş bir karar üzerine aynı Mahkemece verilmiş bulunan ıslah talebinin reddine ilişkin kararın 2577 sayılı Kanun'da sayma yoluyla belirtilen temyizi kabil kararlardan olmadığı, dolayısıyla bu kararın temyizi isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.