Esas No: 2019/6566
Karar No: 2020/5788
Karar Tarihi: 07.12.2020
Danıştay 10. Daire 2019/6566 Esas 2020/5788 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6566
Karar No : 2020/5788
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendi Adlarına Asaleten …'na
Velayeten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, davacılardan …'nun Dr Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gördüğü tedavi neticesinde idarenin hizmet kusuruna bağlı olarak ayağının kesilmesine neden olunduğundan bahisle kendisi için 1.000,00 TL, diğer davacılar anne ve babanın herbiri için ayrı ayrı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 3.000,00 TL maddi, kendisi için 200.000,00 TL, anne ve babanın her biri için ayrı ayrı 100.00,00 TL olmak üzere toplam 400.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca hazırlanan … tarih ve … sayılı raporda özetle; 27/04/2009 tarihinde VSD (AV kanal tipi geniş) ve aortik interruption tip A nedeni ile yatırıldığı, 14/05/2009 tarihinde opere edildiği, takiplerde postoperatif 7. günden itibaren sol alt ekstremitenin dolaşımının bozulduğunun tespit edildiği, sol alt ekstremite soğuk ve siyanotik olduğu için medikal tedavinin başlandığı, sol alt ekstremitede nekroz oluşması üzerine plastik cerrahi ile konsulte edildiği, debritmanın ve günlük pansumanın yapıldığı, plastik cerrahi ile tekrar konsulte edildiği, sol kruris distal 2/5, anterior kesimde nekrotik doku, ayak parmakları ve metatarsal nekrotik görünümde, topukta 2x1 cm viable cilt ödem olduğunun saptandığı, diz altı amputasyonun planlandığı, yapılan arteriel Doppler USG incelenmesinde, sol CFA, DFA patent olup akım paternleri trifazik akım, sol SFA bifurkasyondan yaklaşık 0.5 cmlik segmentte patent olup bu seviye sonrası SFA'da uyluk 1/2 distale kadar akım saptanmadığı, 1/2 distal SFA akımı kollateraller ile rekonstrükte olmakta olup akım paterni postokluziv damped akım, sol popliteal arter patent olup akım paterni damped akım olduğu, sol uyluk ve popliteal fossada yaygın kollaterallerinin olduğunun tespit edildiği, amputasyon girişimi için küçüğün ailesine bilgi verilerek ve imzası alınarak onamının alındığı, 19/06/2009 tarihinde ortopedi tarafından sol diz altı amputasyonun yapıldığı, 29/01/2010 tarihinde ilgili sağlık kuruluşunda pnömoni tanısıyla yatırıldığının anlaşıldığı, kompleks kardiak malfarmasyon nedeni ile operasyon endikasyonun bulunduğu, bu tür açık kalp cerrahisinde sık tansiyon ve kan gazlarının kontrolünün gerektiği, söz konusu bebek için bu tür takiplerin büyük arterlerden (femoral arter gibi) sağlandığı, femoral arter kanülüne bağlı gelişen iskemik nekrozun her türlü özene rağmen oluşabilen, herhangi bir tıbbi ihmal ve kusur izafe edilemeyen komplikasyon olarak nitelendirildiği, komplikasyon yönetiminin tıp kurallarına uygun gerçekleştirildiği, amputasyon girişimi için küçüğün ailesinden yazılı onam alındığı da dikkate alındığında, ilgili doktor ve sağlık kuruluşuna atfı kabil bir kusurun tespit edilmediği, yönünde görüş bildirildiği, dosya eki bilgi ve belgeler ile anılan rapor birlikte değerlendirildiğinde, davacıların çocuğu olan diğer davacı …'na uygulanan tüm teşhis ve tıbbi tedavilerin tıp kurallarına uygun olduğu, dolayısıyla uygulanan tedavide kamu ajanlarının ve bunun sonucu olarak idarenin bir hizmet kusurunun bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, hizmet kusurunun varlığına dayalı olarak talep edilen tazminat istemi yerinde görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu olay nedeniyle küçük …'un kişisel gelişiminin çok geride olduğu, bilirkişi raporunda, küçükteki rahatsızlığın birden fazla tedavi yönteminin bulunduğu, davalı idarece hangi yöntemin neden tercih edildiği, tedavide neden başarısız olunduğu hususlarının açıklanmadığı, yetersiz bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, eksik inceleme ile karar verildiği, davaya konu sakatlık alanında uzman hekimlerden görüş alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, küçükteki gelişim geriliğinin down sendorumlu olmasından kaynaklandığı, ailenin tedavi sürecinin her aşamasında bilgilendirilip aydınlatılmış onamlarının alındığı, sağlık personelinin gayretiyle kontrolü ve önlenmesi mümkün olmayan sebepler dolayısıyla gerçekleşen istenmeyen neticenin meydana gelmesinde davalı idareye atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı, bünyesinde risk taşıyan sağlık hizmetinden faydalananların hizmetin sunulmasından ve tıbbi girişimlerden doğabilecek bazı komplikasyonlar ile karşılaşabileceği, idarenin sağlık hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanan sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için gereken şartların dava konusu olay bakımından gerçekleşmediği, Adli Tıp Raporunda da femoral arter kanülüne bağlı gelişen iskemik nekrozun komplikasyon olduğunun belirtildiği, komplikasyon yönetiminin tıp kurallarına uygun şekilde gerçekleştirildiği, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.