Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/11691 Esas 2010/2577 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11691
Karar No: 2010/2577

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/11691 Esas 2010/2577 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/11691 E.  ,  2010/2577 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : HATAY 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 17/07/2009
    NUMARASI : 2009/32-2009/211

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanları H.91 ve 376 parsel sayılı taşınmazlarını aracı kullanmak suretiyle davalılara muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amacıyla temlikini sağladığını ileri sürerek, pay oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı F.cevap vermemiş, diğer davalılar, ilk oturumda önce verdikleri dilekçe ile davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.
    Mahkemece, F.yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar  verilmiştir.                                                                                
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.3.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden M. E. vs. vekili Avukat ....geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .....tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı F.yönünden davanın husumetten reddine, diğer davalılar yönünden ise davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacının 21.6.2003 tarihinde ölen miras bırakanı H."ın 91 ve 356 parsel sayılı taşınmazlarını aracı kullanmak suretiyle F. dışındaki diğer davalılara temlikini sağladığı kayden sabittir.
    Davacı, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
    Davalılardan M., A., A., A. ve H. davacı tarafından açılan davayı kabul ettiklerini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini beyan ettikleri dilekçeyi  mahkemeye sunmuşlar, mahkemece anılan davalılar  yönünden davanın kabulü ile harcın davacıdan tahsiline ve davacı lehine vekalet ücreti takdir ve tayinine yer olmadığına karar  verilmiştir. Oysa, muvazaalı işleme davalılar iştirak ettiklerine göre, davanın açılmasına sebebiyet verdikleri açıktır.                                                      
    Ne varki, muvazaalı işlemin tarafı olan anılan davalıların davayı kabul beyanları da gözetilerek yargılama aşamasında belirlenen ve harcı tamamlatılan dava değeri üzerinden davacının payı oranında Harçlar Yasasının 22.maddesi ve Avukatlık Asgari Ücretin Tarifesinin 6.maddesi gereğince harç  ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar  verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,  09.03.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

     

     

     

     

     

     


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.