Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13891 Esas 2016/12508 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13891
Karar No: 2016/12508
Karar Tarihi: 22.12.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/13891 Esas 2016/12508 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/13891 E.  ,  2016/12508 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, taraflar arasında bağımsız bölümlere ilişkin düzenlenen, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi nedeni ile dava konusu taşınmazın tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacı tüketici olup, taşınmazı konut amaçlı aldığı, uyuşmazlığın tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    ... 2. Tüketici Mahkemesi ise davalı arsa sahibi Kanunda tanımlanan "Satıcı, sağlayıcı ya da müteşebbis" kapsamında olmadığı gibi taraflar arasındaki ilişkinin de "Tüketici işlemi" olmadığı, anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir.
    28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun" (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı "Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" şeklinde açıklanmıştır. Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3/1. maddesinde ise tüketici işlemi, "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder" biçiminde tanımlanmıştır.
    Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
    Somut olayda, davacı vekilinin, davacı ile davalılar arasında yazılı konut satım sözleşmesi düzenlendiğini, davacının taşınmaz bedelini ödediğini, dairenin fiilen davacıya teslim edilmiş olup, mutfak ve bir takım ince işlerin müvekkili tarafından yaptırıldığını, halen de dairenin müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, buna rağmen tapuda devir işleminin satıcı ve vekilinin kötü niyeti sebebiyle yapılmadığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ticari ve mesleki anlamda profesyonel mal ya da hizmet satan kişi tanımına uymadığından ve konutun maliki durumunda olduğundan, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girdiği kabul edilemez. Bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.