23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/4637 Karar No: 2012/2839 Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4637 Esas 2012/2839 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, davacı kooperatifin ortağı olan davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiği ve takibin devamı ile icra inkar tazminatına karar verilmesi talebidir. Mahkeme, davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu, takip tarihi itibariyle aidat ve gecikme faizi borcu bulunduğu gerekçesiyle takibe vaki itirazın kısmen iptaline karar vermiştir. Ancak, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmeyeceği ve asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği kabul edilerek mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Kanun olarak, davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerektiği ve görev hususunun parasal değere göre belirlenmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
23. Hukuk Dairesi 2011/4637 E. , 2012/2839 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalı hakkında aidat ve gecikme faizi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı kooperatif ortağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının davacı kooperatifin ortağı olduğu, takip tarihi itibariyle aidat ve gecikme faizi borcu bulunduğu gerekçesiyle takibe vaki itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1)Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürülükte olan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işler denilmiştir. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. Somut olayda ise, davalı ödeme ve benzeri nedenlerle değil, davacı kooperatifin ortağı olmadığı nedenine dayalı olarak borçlu olmadığını savunmak suretiyle takibe itiraz ettiğine göre, davalının ortak olup olmadığının tespiti bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden, görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesi istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, davaya bakmanın asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzerer, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.