23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/4412 Karar No: 2012/2838 Karar Tarihi: 12.04.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/4412 Esas 2012/2838 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2011/4412 E. , 2012/2838 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili kooperatifin ortağı olan davalı hakkında aidat ve gecikme faizi alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının müvekkili kooperatifin ortağı olmadığı gerekçesiyle haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatifin ortağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalının ortağı olduğu kooperatifin davacı kooperatifle birleşme kararı alarak tasfiye olduğu, davalının tüm aktif ve pasifleriyle davacı Kooperatif ile birleşen Kooperatife aidat ve gecikme faizi borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürülükte olan HUMK’nun 1/1. maddesine göre mahkemelerin görevi kanunla belirlenir. Anılan kanunun 8. maddesinde sulh hukuk mahkemesinde hangi dava ve işlerin görüleceği düzenlenmiş olup, son fıkrada ise bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hâkimlerini görevlendirdiği dava ve işler denilmiştir. Buna göre, bir davanın sulh hukuk mahkemesinde görülebilmesi için yasada açık bir düzenleme olması gerekmektedir. Somut olayda ise, davalı ödeme ve benzeri nedenlerle değil, davacı kooperatifin ortağı olmadığı nedenine dayalı olarak borçlu olmadığını savunmak suretiyle takibe itiraz ettiğine göre, davalının ortak olup olmadığının tespiti bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava, malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, kooperatif ortağı olunup olunmadığının belirlenmesi istemine ilişkin davanın sulh hukuk mahkemesinde görüleceğine dair bir düzenleme mevcut olmadığından, davaya bakmanın asıl görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzerer, 12.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.