Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/34923
Karar No: 2016/5796
Karar Tarihi: 29.02.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/34923 Esas 2016/5796 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/34923 E.  ,  2016/5796 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; müvekkilinin ücret alacağının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının iş sözleşmesini haklı nedene dayanmadan feshettiğini, alacak taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
    Öte yandan, yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
    Somut olayda, tanık beyanlarına itibarla, bilirkişi tarafından hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Dosyaya sunulan ve ihtirazi kayıtsız olarak davacının imzasını ihtiva eden ücret bordrolarında fazla çalışma ücretlerinin tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır. İmzalı ücret bordrolarına ilişkin aylar için fazla çalışma ücretinin, alacak hesabından dışlanması gerekirken hüküm altına alınması usul ve kanuna aykırıdır.
    Ulusal bayram ve genel tatil alacağı açısından ise; dosya kapsamındaki 2012 yılı Ocak dönemi bordrosuna göre davacının genel tatil iznini kullandığı görülmektedir. Söz konusu bordronun davacı tarafından ihtirazi kayıtsız olarak imzalandığı anlaşılmakla, bu güne ilişkin genel tatil alacağı ödemesinin, yapılan hesaplamadan dışlanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.
    3-Davacı işçinin hafta tatili çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 46. maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı kanunun 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin yukarıda belirtilen kurallar burada da geçerlidir.
    Dosya içeriğine göre; mahkemece dinlenen ve davalı şirkete ait işyerinde 2009-2011 yılları arasında davacı ile birlikte aynı görevi ifa eden davacı tanığı ..."in, davalı şirkete karşı aynı mahiyette açtığı davada işyerinde 20 günde bir izin kullanıldığını dava dilekçesinde ifade ettiği görülmektedir. Bu beyandan farklı olarak iş bu dosyada ise, işyerinde haftanın 7 günü çalışıldığı yönünde ifade vermiş olmakla, mahkemece söz konusu tanığın bu konuda beyanlarına yeniden başvurularak aradaki çelişki giderilmeli, sonucuna göre hafta tatili çalışma alacağına ilişkin istem değerlendirilmelidir.
    4-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Dava dilekçesinde, davacının yıllık iznini bir kez kullanmış olup bundan başka yıllık iznini kullanmadığını ifade ettiği görülmektedir. Dosyayı inceleyen bilirkişi, işverenin izin haklarını kullandırıldığına ilişkin davacının imzasını içeren yıllık ücretli izin defteri yada eşdeğer nitelikte belge ibraz edilmediği gerekçesi ile davacının çalıştığı tüm süre için yıllık ücretli izin alacağı hesaplamıştır. Mahkemece rapora itibar edilerek davacının tüm süre için hesaplanan izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Dava dilekçesinde belirtilen husus dikkate alınarak davacı isticvap olunarak yıllık izinlerini hangi dönem ve ne kadar süre ile kullandığı sorulmalı, ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi