22. Hukuk Dairesi 2014/34920 E. , 2016/5794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini işçilik ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğini belirterek, kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği hafta tatili ve fazla çalışma ücretlerinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, yapılan işin niteliği ve çalışma süresinin uzunluğu ile aynı yöndeki Yargıtay 9. Hukuk Dairesi"nin 13.04.2009 tarih 2007/42500 esas 2009/10490 karar sayılı ilamı dikkate alındığında, fazla çalışma alacağının 3 saat ara dinlenme tenzili ile hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Öte yandan, mahkemece cevap dilekçesinin yasal süresi içinde sunulmadığı gerekçesi ile davalının 26.06.2013 tarihli cevabi ihtarnamesinde de belirtilen ödeme itirazının mahkemece dikkate alınmaması hatalıdır. Davalı tarafından belirtilen davacıya ait banka hesap numarasına ilişkin banka kayıtları celp edilmeli, var ise yapılan ödemeler mahsup edilerek hafta tatili ve fazla çalışma alacakları hesaplanmalı ve sonucuna göre de fesih konusu açıklığa kavuşturularak kıdem tazminatı konusunda değerlendirme yapılmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.