14. Hukuk Dairesi 2016/12768 E. , 2020/1386 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/09/2014 gününde verilen dilekçe ile aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10/02/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, aile konutunun miras hakkına mahsuben sağ kalan eşe özgülenmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin eşi ..."nın 08/02/2013 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakan ile müvekkilinin dava konusu evde birlikte ikamet ettiklerini, dava konusu aile konutunun TMK"nun 652. maddesi gereğince sağ kalan eşe özgülenmesi hususunda mülkiyet hakkı tesisini, mümkün olmaması halinde ise intifa hakkı tesisini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
TMK"nın 652. maddesi uyarınca, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir.
Medeni Kanunumuz bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları bu eşyalar ile ilgili olarak sağ kalan eşe mal rejimi hükümleri dışında mirastan bir takım haklar tanımıştır. Mal rejimi ne olursa olsun, sağ kalan eşe tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyaları üzerinde yasal miras payına mahsuben mülkiyet hakkı, eğer haklı nedenler varsa mülkiyet yerine oturma veya intifa hakkını isteme olanağı getirmiştir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir. Eğer eşin mirastan payına düşen miktar aile konutunun değerini karşılamıyorsa, eş miras payı dışında kalan aile konutunun değerini ödeyerek onun mülkiyet hakkını talep edebilecek, bakiye değeri ödeyecek gücü yok ise aile konutu üzerinde intifa veya oturma hakkı talep edebilecektir.
Bu madde gereğince, eşin miras hakkına mahsuben aile konutunun kendisine özgülenmesini talep etmesinde, öncelikle mülkiyet hakkı talebinin değerlendirilmesi gereklidir. İntifa hakkı tanınmak suretiyle özgüleme için haklı sebeplerin varlığını aramak gerekmektedir.
Somut olayda, öncelikle davacıya dava konusu konutun mirasbırakan ile birlikte kullanılan aile konutu olduğuna dair tespit hükmü almak üzere süre verilerek açılan davanın sonucunun beklenmelidir. Dava konusu yerin aile konutu olduğunun tespiti halinde terekeye dahil tüm malvarlığının parasal değeri bulunarak davacının miras payına düşen miktarın hesaplanması gerekir. Davacının miras payına mahsuben aile konutunun özgülenmesine karar verilecek ise davacının ödemesi gereken tutarın belirlenerek bu miktarın depo ettirilmesi sağlanmalıdır. Şartların bulunması halinde intifa hakkı tanınmak üzere intifa bedeli uzman bilirkişiye tespit ettirilerek intifa bedeli olarak hesaplanan miktarın depo ettirilmesi sağlanmalıdır. Bu şekilde yapılacak araştırma ve inceleme sonucunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Ayrıca dava değeri üzerinden nispi karar harcı alınmadan yargılamaya devam edimesi de doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.Başkan