8. Hukuk Dairesi 2014/2627 E. , 2014/9937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Katkı payı ve katılma alacağı
... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 1. Aile Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.11.2012 tarih ve 245/806 sayılı hükmün Daire"nin 26.09.2005 gün ve 3226/13493 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacı ve davalı arasındaki boşanma davasının kesinleştiğini, davacının evlilik birliği içinde davalıya ait dükkanda ve değişik işlerde çalışarak elde ettiği gelir ile davalı adına kayıtlı bulunan ve halen konut olarak kullanılan ... ada ... parsel 2 nolu bağımsız bölümde katkısı olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL"nin davalı kocadan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili 23.05.2011 tarihli cevap dilekçesinde, davacının iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıklamış ve 20.05.2011 tarihli dava dilekçesiyle; davalının 1990 yılından itibaren Samsung yetkili servisinde ve mesai sonrasında kendisine ait atölyede çalışarak gelir elde ettiğini, elde ettiği gelir ile ... ada ... parsel ... ve ... numaralı iki adet dükkanı satın alarak eşi olan davacı adına tescil ettirdiğini, yine evlilik birliği içinde elde ettiği para ile davacı adına açılan hesaptaki 13.000 USD üzerinde paranın biriktiğini açıklayarak taşınmazlardan kaynaklanan 15.000 TL katkı payı bedeli ile bankada bulunan paranın yarısı olan 10.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davada, bankada davacı-karşı davalı kadın adına açılan hesapta bulunan para edinilmiş mal olduğundan katılma alacağına ilişkin talebin kabulüne ve ... ada ... parsel ... ve ... parsellere ilişkin talebin katkı ispatlanmadığından reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Daire"nin 26.9.2013 gün, 2013/3226-13493 Esas ve Karar sayılı kararında açıklanan nedenlerle mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Bu defa davalı- karşı davacı koca bozma ilamına karşı süresi içerisinde karar düzeltme dilekçesi vererek, her ne kadar yerel mahkeme hükmünün Daire"ce bozulmasına karar verilmiş ise de kararda yazım hatalarının bulunduğunu, katkı payı talebinde bulunduğu ... ada ... parseldeki ... ve ... nolu bağımsız bölümlere ilişkin açıklama yapılırken sanki davacı karşı davalı eşine aitmiş gibi ifade edildiğini, bu hususun düzeltilmesini, ayrıca davacı karşı davalı eşin açtığı davanın reddine, kendi açtığı katkı payına ilişkin davanın da kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, mahkemece, lehine avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmediğini, bu hususun temyizde ileri sürülmüş olmasına rağmen Daire bozmasında bu hususların gözden kaçırıldığını açıklayarak, bozma kararının belirtilen hususlar yönünden de düzeltilerek bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, davanın taşınmazlar yönünden Mülga 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde taraflarca edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağı ve bankada bulunan para yönünden 4721 sayılı TMK"nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin olduğu, davalı karşı davacı kocanın gerek çalışarak katkıda bulunduğu gerekse de yasal edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan alacak hakkına sahip olduğunun belirlendiğine ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK"nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalı karşı davacı vekilinin sair karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
Ancak, davalı karşı davacı vekili, davacı karşı davalının açtığı davanın reddine karar verildiğini, birleşen davada ise kendilerinin açtıkları katkı payı ve katılma alacağına ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde mahkemece her iki dava bakımından da lehine avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmediğini, bu hususu temyiz incelemesi sırasında da ileri sürmüş olmasına rağmen değerlendirilmediğini bildirmiştir. Gerçekten de asıl davada davacı vekilinin açtığı alacak davası reddedilmiş, birleşen davada ise davacı Abdülbaki Tokay"ın alacak isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece avukatlık ücreti ile yargılama giderleri yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Davalı karşı davacı vekilinin bu husustaki temyiz isteğinin kabulü ile hükmün açıklanan nedenle de bozulması gerekirken bu hususun gözden kaçırıldığı ve maddi hataya dayalı olarak Daire"nin 26.9.2013 günlü hükmün esasının bozulmasına ilişkin kararında da bu hususa değinilmediği karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme ile belirlenmiş olduğundan, davalı karşı davacı ... vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Daire"nin 26.9.2013 gün, 2013/3226-13493 Esas ve karar sayılı bozma ilamındaki nedenlere ek olarak hükmün avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine ilişkin olarak yukarıda belirtilen şekilde ilave yapılarak mahkeme hükmünün ilave yapılmış biçimiyle BOZULMASINA, anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK"nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye irad kaydına ve aşağıda dökümü yazılı 50,45 TL peşin harcın red harcına mahsubu ile kalan 1,95 TL’nin karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına, 20.05.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı ... vekili, 09.03.2011 harç tahsili bulunan dava dilekçesinde özetle; vekili ile davalının İzmir 1. Aile Mahkemesi"nin 2008/873 Esas, 2009/892 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma kararının Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin eşinin iş yerinde çalışarak yardımcı olduğunu, satın alınan evin bedeline maddi katkıda bulunduğunu vs. ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL nin yasal faiziyle birlikte davalı ..."den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, 23.05.2011 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve asılsız olduğunu, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davacı ... vekili, 20.05.2011 günü harçlandırılan ve eldeki ilk dava ile birleştirilmesine karar verilen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiklerini, davacının elekronik teknisyeni olduğunu ve evlenme tarihinden itibaren Samsung Yetkili Teknik Servisinde teknisyen olarak çalışmaya başladığını, mesai sonrasında ek iş yaparak ek gelir elde ettiğini, 1996 yılında kendi işyerini kurduğunu, ayrıca, şahsi otomobilini 07.12.2000 tarihinde üçüncü kişiye satarak ve kendine ait paralarla 38947 ada 1 nolu parseldeki 11 ve 12 nolu iki adet dükkanı üçüncü kişiden satın alarak o tarihte evli olan eşi (ilk davacı) Kadriye Tokay adına tapuda tescil ettirdiğini, bu dükkanlar için 15000 TL katkı payı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine özel bir bankanın Fevzipaşa Bulvarı şubesindeki davalı ... adına olan hesapta bulunan 13000 USD karşılığı 20000 TL"nin yarısı olan 10000 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak iş bu davanın davacısına verilmesini, ayrıca, davalı ... tarafından kaçırılan eşyalar için şimdilik 3000 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. İş bu dava, 20.05.2011 gün 2011/488-541 esas karar sayılı kararı ile ... 1. Aile Mahkemesi"ndeki derdest 2011/245 esasta kayıtllı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaları birleşen dosya üzerinden devam etmiştir.
Mahkemece, 06.11.2012 günlü kısa ve gerekçeli kararda özetle: davacı adam ve davacı kadının açmış oldukları bu kararlarda edinilen malların edinilme tarihleri ve dosyadaki delil ve belgeler bilirkişi raporları dikkate alındığında kadının açmış olduğu 20000 TL"lik alacağın reddine, adamın açmış olduğu para alacağından 5493,22 TL"nin ve 950 TL"lik eşya alacağının kabulü ile toplam 6443,22 TL"nin kanuni faizi ile birlikte kabulüne, adamın eşyada 2050 TL paradan 4506,78 TL"lik kısmının ve dükkanlardan da 15000 TL"lik kısmının reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde ilk davacı ... vekili ve davalı/karşı davacı ... vekili tarafından dilekçelerinde yazılı nedenlerle bozma istekli olarak ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Ancak, ilk davacı ... vekilinin temyiz harçlarını yatırmaması nedeniyle mahkemenin 22.01.2013 gün ve 2011/245 -2012/806 sayılı ek kararı ile temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmiştir. İş bu ek kararın tebliğine ilişkin belge dosya arasında görülememiştir. Fakat 25.01.2013 günlü “hükümlerin tebliğine mahsus belge” başlıklı davacı vekili Av. ... ile yazı işleri müdürünün imzaladığı bir belge mevcuttur. Bu belgede harç ve masraf alındığı yazılı ise de makbuz ve ödeme belgesi yoktur, neyin masrafı ve harcı olduğu anlaşılamamıştır. Bu nedenlerle Daire bu kişinin temyizini incelememiştir.
Daire"nin 26.09.2013 gün 2013/3226-13493 esas ve karar sayılı ilamında yazılı olduğu üzere davalı-karşı davacı (...) vekilinin temyiz itirazları incelenmiş ve Daire"nin bozma kararından kapsamlıca yazılı olduğu üzere mahalli mahkeme kararı bozulmuştur.
Bu kez, davalı-karşı davacı (...) vekili, 26.12.2013 havale tarihli dilekçe ile karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; davacı (davalı) ... ile karşı davacı (davalı) ... 07.09.1990 tarihinde evlenmişlerdir. ... 1. Aile Mahkemesi"nin 14.10.2009 tarihli 2008/873 esas 2009/892 karar sayılı kararıyla TMK"nun 166/1 maddesi uyarınca boşanmışlardır. ... ada ... nolu parsele ilişkin tapu kaydı getirilmiştir. 3/1320 arsa paylı dükkan nitelikli taşınmazın 22.12.2000 tarihinde ... isimli kişinin tapu memuru huzurundaki satışından ... kızı ... (ilk davacı-karşı davalı) adına tapu kaydı oluşturulduğu, fakat, ..."ın bu yerleri 28.08.2009 tarihinde tapu memuru huzurunda satışla ... isimli kişiye temlik ettiği görülmüştür. Adı belirtilen özel bankanın ... şubesinden ... adına olan hesap bilgileri getirilmiştir. Bilirkişi raporları, krokisi, fotoğraflar dosya içerisindedir.
Açıklanan olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, evlilik müessesesi devam ederken bedeli davalı (karşı davacı ...) tarafından ödenerek üçüncü kişiden tapu memuru huzurundaki satışla davacı (karşı davalı ...) eş adına tescil ettirilen taşınmazlarla ilgili olarak “gizli bağış” olup olmadığı ve gizli bağış olmadığı takdirde; 743 sayılı MK ve 4721 sayılı TMK kapsamına göre katkı payı ya da yasal edinilmiş mallara katılma alacağının bulunup bulunmadığı konularında toplanmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, söz konusu dükkanlar karşı davacı ... vekilinin açıklamalarına ve dosyada mevcut tapu kaydı kapsamına göre: üçüncü kişinin doğrudan satışından ilk davacı ... adına 22.12.2000 tarihinde tecsil edildiğine göre: gizli bağış sözkonusudur. Karşı davacının bağıştan rücu davasıda mevcut değildir. Bu durumda, karşı davacı ..."nin ... ada ... nolu parseldeki ... ve ... nolu dükkanlarla ilgili olarak açmış olduğu mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın reddedilmesi gerekirdi. Esasen, Dairemizin 2010 ila 2013 yılının ilk yarısına kadarki istikrar kazanmış uygulamalarında bu yolda idi. Ne varki, Dairenin gizli bağışla ilgili kararlılık kazanmış uygulaması: 2013 yılı Haziran ayından itibaren zaman zaman muhalefetli, bazen mahalli mahkemenin kabul kararları onama, bazende yerel mahkemenin kabulleri bozma şeklinde tecelli etmekte olup olayın özelliğine göre gizli bağışla ilgili temel kuralın aksine; dava dilekçesindeki yada mahkemeye sunulan cevap ve cevaba cevap dilekçelerindeki bazı sözcüklere göre değişkenlik göstermektedir. Somut olayda, ilk davacının temyizi harçlandırılmadığından veya bu konuda az yukarıda değinilen tutanaktaki harç ve masrafların neler olduğu ilgilisi tarafından belgeleriyle özgülendirilmediğinden bu aşamada temyiz edenenin sıfatına göre bu konu Dairenin ilk kararında ve karar düzeltme talebi nedeniyle incelenmemiş gizli bağış müessesesine değinilmemiştir
Bu durumda, karşı davacı ..."nin ilk dava red edilmesi nedeniyle ilk davanın davacısı tarafından harçlandırılmayan temyiz talepleride incelenemediğinden: ilk davacı ..."nin açmış olduğu dava için yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin karşı davacının karar düzeltme talepleri yerindedir. Ne varki, Daire"nin dosyada mevcut bozma kararında bu konuya değinilmemiştir. Mahalli mahkemenin Dairece bozulan ilk kararında da bu yönde olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır.
Hal böyle olunca, ilk davadaki yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birleştirilen ve kabulle neticelenen karşı davadaki yargılam giderleri ve vekalet ücretine ilişkin karar düzeltme istekleri yerindedir. Bu nedenlerle, Dairenin bozma kararının HUMK"nun 440 maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına, mahalli mahkemenin kararının HUMK"nun 428. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmesi gerektiğinden yukarıda açıkladığım gerekçelerle Dairenin sayın çoğunluğu tarafından benimsenen bozma gerekçelerine bu sebeplerle katılamıyorum. Mahalli mahkeme kararının değinilen noksanlıklar ilgilisince tamamlattırılarak açıkladığım gerekçelerle bozulması gerektiğini düşünüyorum. 20.05.2014