Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4442
Karar No: 2016/8862
Karar Tarihi: 26.05.2016

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/4442 Esas 2016/8862 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/4442 E.  ,  2016/8862 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2010 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
    1) Sanık ..."nın beraatine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    ... I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 12/07/1995 tarih ve 6848 sayılı kararı ile kentsel ve arkeolojik sit alanında kalan, anılan Kurulun 26/11/1999 tarih ve 11375 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve aynı karar ile maili inhidam durumunda olduğundan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin Kurula sunulmasına, can ve mal emniyeti açısından gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasına karar verilen taşınmazda, Koruma Uygulama Denetim Müdürlüğü teknik elemanları tarafından 01/04/2010 tarihinde yapılan incelemelerde, yapının çökmüş olduğunun, çökmeden dolayı yan parseldeki yapının zarar gördüğünün, her iki parselin de cephesi branda ile kapatıldığından içeriye girilemediğinin belirlendiği, 20/04/2010 tarihli yapı tatil zaptı ile, parselde zemin + 3 normal katlı (1. normal katı cumbalı, betonarme karkas, betonarmesi tamamlanmış, tuğla duvarı kısmen örülmüş vaziyette) yapı inşa edildiğinin tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut taşınmaz kayıtları incelendiğinde, taşınmazın sanık ... tarafından 01/04/2010 tarihinde satın alındığı, beyanlar hanesinde korunması gerekli kültür varlığı olduğuna dair 20/12/1999 tarihli şerh bulunduğu, 29/06/2010 tarihli satış işlemi ile sanık ..."nin taşınmazı edindiği, sanık ..."nin aşamalardaki savunmasında, diğer sanıklar ... ile eşi ..."in akrabası olduklarını, taşınmazı satın aldıktan sonra tadilata başladıklarını, tapu devir işlemleri sırasında cenazeleri nedeniyle Batman"da bulunduklarından tapuyu kendi adına almasını istediklerini, kendisinin de kabul ettiğini, davaya konu tüm müdahalelerin diğer sanıklar tarafından yapıldığını beyan ettiği, sanıklar ... ve ..."in de savunmaları ile bu durumun doğrulandığı anlaşılmakla,
    Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek,
    mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
    2) Sanıklar ... ve ..."nin beraatine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen "maliklere tebliğ" usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
    Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelerden sanık ..."nin davaya konu taşınmazı 29/06/2010 tarihli satım işlemi ile edindiği ve taşınmazın tescilli kültür varlığı olduğunun karı-koca olan sanıklar tarafından öğrenildiği anlaşılmakla, mahkemece, öncelikle, davaya konu taşınmazın bizzat hangi sanık tarafından inşa ettirildiği belirlenip, ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü"nden, taşınmaza ilişkin maili inhidam raporuna dayanak olan bilgi ve belgeler getirtilmek suretiyle, taşınmazın rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleriyle tamamen yıkılmadan inşasının mümkün olup olmadığı tespit edilerek, mümkün olduğunun belirlenmesi halinde, sanık/sanıklar hakkında “kültür varlığına zarar verme”, mümkün olmadığının tespiti halinde ise "izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunma" suçundan hüküm tesisi ile; davaya konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle büyükşehir belediyesi veya il özel idaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilerek, hükümden önce 08/10/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanun"un 65. maddesinde yapılan değişiklikler de dikkate alınarak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi.
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 26/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi