17. Hukuk Dairesi 2015/2904 E. , 2017/9094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleten/ sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada davacının sağ ayağının 3 yerden kırıldığını, motorsiklette hasar oluştuğunu, davacının kaza nedeniyle çalışamayıp gelir kaybına uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL. maddi tazminatın her iki davalıdan ve 6.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ..."ten dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalının kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, tedavi giderlerinden sorumlulukları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, kazada davalının kusuru bulunmadığını, davacıya ... tarafından 825,00 TL. işgöremezlik tazminatı ödendiğini, kalıcı hasara da uğramayan davacının maddi zararı olmadığını, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davaya konu kazaya karışan davacının idaresindeki motorsikletin davacı adına kayıtlı olmadığı, araçta oluşan hasar talebi için davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı; işgöremezlik süresi yönünden de davacının karşılanmamış zararı bulunmadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminat isteminin reddine; davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının kalıcı maluliyeti bulunmadığının konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen raporla saptanmış olmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, kaza nedeniyle uğradığı cismani zarara dayanan maddi zararları ile birlikte, davacının idaresindeki motorsiklette kaza nedeniyle oluşan hasar bedelinin de davalıdan tahsilini talep etmiş; mahkeme ise, araç maliki olmayan davacının, bu talep yönünden aktif dava ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davacı talebinin reddine karar vermiştir.
Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar oluşan kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs) elinde bulunduran kişiler ve zilyet, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorundadır. Somut olayda; ...plakalı motorsikletin kaza sırasındaki sürücüsünün davacı ... olduğu ve davacının olay sırasında aracın zilyedi durumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Buna göre, davacı zilyedin dava açmakta hukuki yararının, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunduğu düşünülmeden yazılı şekilde bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.