Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/119
Karar No: 2018/218

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/119 Esas 2018/218 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2018/119 E.  ,  2018/218 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 15. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Günü : 07.06.2016
    Sayısı : 413-262

    Nitelikli mala zarar verme suçundan sanık ..."ın beraatine ilişkin Şuhut Asliye Ceza Mahkemesince verilen 22.02.2011 gün ve 201-42 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.05.2013 gün ve 9100-8984 sayı ile;
    "Sanığın katılana ait tarlada bulunan 7 adet vişne ağacını keserek zarar verdiğinin iddia edildiği somut olayda; tanıklar ..., ..., ..."ın 7 adet vişne ağacını sanığın kestiğini beyan etmeleri, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen ziraat ve fen bilirkişilerinin raporlarında katılanın vişne bahçesindeki 7 adet vişne ağacının kesilmiş olduğunun belirtilmesi karşısında, sanığın atılı suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi," isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    04.06.2014 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasına karar veren yerel mahkemece yeniden tanık dinlenmesinden sonra verilen sanığın beraatine ilişkin 24.02.2015 gün ve 76-48 sayılı hükmün, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 14.10.2015 gün ve 13340-29978 sayı ile;
    "...Mahkeme tarafından sanık hakkında beraat kararı verilmesi ve katılan vekili tarafından kararın temyizi üzerine, Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından dosya incelenip, tanık beyanları ve bilirkişi raporu doğrultusunda sanık hakkında mahkûmiyet kararı vermek gerektiği belirlenerek bozma kararı ile dosyanın mahalline gönderildiği, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar veren mahkemenin, bozma ilamı doğrultusunda karar vermesi gerektiği gözetilmeksizin, aynı konuda yeniden yargılama yapılarak beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Şuhut Asliye Ceza Mahkemesi ise 07.06.2016 gün ve 413-262 sayı ile; önceki hükmünde direnerek nitelikli mala zarar verme suçundan sanığın beraatine karar vermiştir.
    Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.10.2016 gün ve 375876 sayılı “onama” istekli tebliğnamesiyle dosya, 6763 sayılı Kanunun 36. maddesiyle değişik CMK"nun 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 15. Ceza Dairesince 20.02.2018 gün ve 38264-1139 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık ... hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan verilen beraat hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, nitelikli mala zarar verme suçundan verilen beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; bozmaya uyma yönünde karar alan yerel mahkemenin, bozma nedenini gözetmeden ve bozmayı etkisiz kılacak şekilde yeniden önceki hüküm gibi hüküm kurup kuramayacağının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Yerel mahkemece 15.05.2013 tarihli ilk bozmadan sonra 04.06.2014 tarihinde yapılan oturumda “usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına” denilmek suretiyle bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, nitelikli mala zarar verme suçundan sanığın mahkûmiyeti yerine bozma öncesi yargılamada dinlenen tanıklar ... ve ..."ın yeniden; tanıklar ..., ... ve Sadettin Gökçe"nin ise ilk kez dinlenerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar verildiği, bu hükmün de Özel Dairece 14.10.2015 tarihinde bozulması üzerine devam olunan yargılama sonucunda bu kez uyma kararından dönülerek bozma ilamına direnildiği belirtilmek suretiyle önceki hükmün tekrar tesis edildiği anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın isabetli bir şekilde çözümlenebilmesi için Yargıtayca verilen bozma kararları üzerine yerel mahkemelerce yapılacak işlemlerin gözden geçirilmesi gerekmektedir.
    1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken "Davaya yeniden bakacak mahkemenin hak ve mecburiyetleri" başlıklı 326. maddesinde;
    “Yargıtaydan verilen bozma kararı üzerine davaya yeniden bakacak mahkeme, ilgililere bozmaya karşı diyeceklerini sorar.
    Sanık veya müdahil ve vekillerine davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları tespit edilmemiş olsa dahi duruşmaya devam edilerek dava gıyapta bitirilebilir. Ancak sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise herhâlde dinlenilmesi gerekir.
    Yargıtaydan verilen bozma kararına mahkemelerin ısrar hakkı vardır. Israr üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara uymak mecburidir.
    Hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet savcısı veya 291 inci maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse yeniden verilen hüküm, evvelki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz” hükmü yer almaktadır.
    Buna göre, Yargıtayca verilen bozma kararı üzerine dosyanın gönderildiği ilk derece mahkemelerince yeni bir tensip kararıyla duruşma günü tayin edilecek ve ilgililer duruşmaya çağrılıp bozmaya karşı diyecekleri sorulduktan sonra bozma ilamına uyulup uyulmaması yönünde bir karar verilecektir. Yerel mahkemenin, göreve ilişkin olanlar dışındaki bozma ilamına uyma ya da direnme kararlarından birisini verebilmesi mümkün olup, öğretide buna “bozmadan sonraki serbestlik kuralı” adı verilmiştir. Maddenin üçüncü fıkrasında mahkemenin bozma kararına ısrar hakkı olduğu vurgulandıktan sonra, ısrar üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca verilen kararlara uymanın zorunlu olduğuna işaret edilmiştir. Aynı maddenin son fıkrasında ise, sınırlı biçimde uygulanabilecek olan "cezayı aleyhe değiştirememe" veya "aleyhte düzeltme yasağı" kabul edilerek, yalnız sanık veya onun lehine ilgililer tarafından temyiz davası açıldığında, bozma üzerine yeniden kurulan hükümde belirlenen ceza ve sonucun önceki hükümle belirlenen cezadan ve sonuçtan daha ağır olamayacağı hüküm altına alınmıştır.
    "Bozmadan sonra serbestlik kuralı" uyarınca bozma kararına uyma ya da direnme kararlarından birini verme konusunda serbest olan ilk derece mahkemelerinin Özel Dairelerinin bozma kararlarına uymayı tercih etmeleri durumunda, bu kez “uymadan sonraki serbestlik kuralı” devreye girecektir. Serbestlik kuralı, ceza muhakemesinde maddi gerçeğin araştırılması ve en isabetli kararın verilmesi amacının zorunlu bir sonucu olup, mahkemenin bozma kararına uyulmasına karar verdikten sonra da, sanığın hukuki durumunu yeniden serbestçe değerlendirme hak ve yetkisi bulunmaktadır. Temyiz edilen önceki hüküm bozma kararı verilmesiyle ortadan kalkmış olduğundan, yerel mahkemece önceki karardan farklı olarak, suçun sübutu ve niteliği de dahil olmak üzere sanığın hukuki durumuyla ilgili tüm hususlarda, CMK"nun 217. maddesi uyarınca ulaşılan vicdani kanaat doğrultusunda serbestçe karar verilebilecektir. Nitekim, Yargıtay Özel Daireleri tarafından da ilk temyiz incelemesinde yerinde görülerek bozma konusu yapılmayan hususlar, lüzumu halinde hükmün yeniden temyizen incelenmesi sırasında bozma konusu yapılabilmekte, hatta ilk bozma kararından tamamen farklı olacak şekilde bozma kararı verilebilmektedir.
    Diğer yandan, Ceza Genel Kurulunun istikrar kazanmış pek çok kararında; uyma kararının dönülebilecek nitelikte bir ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasına etkili olan kararlardan olduğu, bozmaya uymakla, yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme ödevi doğduğu, sonradan bu kararın bir kısmından veya tamamından açıkça ya da örtülü olarak geri dönülerek ilk hükmün aynen veya yeniden kurulmasının, uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı, bu nedenle bozmaya uyan yerel mahkemenin dönülemez nitelikteki bu karardan sonradan dönerek, önceki hükmünde direnmesinin isabetsiz olduğu açıklanmıştır.
    Buna göre, bozmaya uyma kararı verilmesi durumunda, sanığın hukuki durumu yeniden serbestçe değerlendirilerek yeni bir karar verilecektir.
    Bununla birlikte uymadan sonraki serbestlik ilkesinin,
    1- Özel Dairelerin bozma ilamlarına yerel mahkemece uyma kararı verilmesi hâlinde, bozma kararında belirtilen hukuka aykırılıkla yani bozma nedeni ile sınırlı olacak şekilde bozma doğrultusunda hareket etme zorunluluğu,
    2- 1412 sayılı CMUK"nun 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326. maddesinin son fıkrasında düzenlenen "cezayı aleyhe değiştirememe" veya "aleyhte düzeltme yasağı" şeklinde iki istisnası bulunmaktadır.
    Bu açıklamalar ışığında ön soruna ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
    Yerel mahkemece 04.06.2014 tarihli oturumda, Özel Dairenin, sanığın mahkûmiyetine karar verilmesine ilişkin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, bu karar doğrultusunda mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği halde, nitelikli mala zarar verme suçundan bozma nedeni gözetilmeden yargılamaya devam edildiği, bozma öncesi yargılamada dinlenen tanıklar ... ve ..."ın yeniden, tanıklar ..., ... ve Sadettin Gökçe"nin ise ilk kez dinlendiği olayda; bozma öncesi yargılamada dinlenen tanıkların beyanları, suçun sübutu bakımından kesinlik ifade etmesine rağmen gereksiz yere yargılama yapılıp, toplanan bu delillere dayanılarak uyma kararından da dönülmek suretiyle bozmayı etkisiz kılacak şekilde önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar verilmesi, uyma kararının hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, Özel Dairenin bozma ilamına uyulmasına karar verildiği hâlde, dönülemez nitelikteki bu karardan dönerek önceki hüküm gibi karar verilmesi isabetsizliğinden diğer yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Şuhut Asliye Ceza Mahkemesinin 07.06.2016 gün ve 413-262 sayılı direnme kararına konu hükmünün, bozmaya uyulmasına karar verildiği hâlde, bozma ilamında belirtilen esaslar doğrultusunda karar verilmemesi isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.05.2018 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi