Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/883
Karar No: 2010/2525

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2010/883 Esas 2010/2525 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2010/883 E.  ,  2010/2525 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MANAVGAT 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 03/06/2008
    NUMARASI : 2006/307-2008/309

    Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mülkiyeti Hazineye ait 1061 sayılı parsele davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın bar, oturma alanı, duşa kabin, şezlong vs. yapılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 383 Sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin 10.maddesinin E bendi uyarınca davacının husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, husumet  nedeniyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, husumet  nedeniyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kumluk niteliği taşıyan çekişmeli taşınmaz, 1061 sayılı parsel olarak davacı Hazine adına tapuda kayıtlı iken, dava sırasında Çolaklı Belediye Encümeninin kararı ve Hazinenin isteği üzerine, kıyı kenar  çizgisi içinde kaldığı gerekçesiyle, kaydın sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece, 1061 sayılı parselin bulunduğu alanın 22.10.1990 tarih ve 90/117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Belek Özel Çevre  Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edildiği Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı Kurulmasına Dair 383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 10.maddesinin E bendi uyarınca davacı tarafın husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Oysa, kayıt sicilden terkin edilse bile, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altında ve kamu malı niteliğinde özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden (Anayasanın 43, 3402 Sayılı Yasanın 16/c maddesi gereğince) olup arzın tabii malikinin Hazine olduğu kuşkusuzdur.
    Diğer yandan, 19.10.1989 tarihli ve 383 sayılı Başbakanlık Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 10.maddesinin 27.4.2005 tarihli ve 25798 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 21.4.2005 tarihli ve 5335 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26.maddesiyle değişik (e) bendine;" Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen alanlardaki Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki  yerler, Başkanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığınca bu Kanunun Hükmünde Kararname amaçlarında kullanılmak üzere Başkanlığa tahsis edilir. Bölgelerde Devletin hükmün ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hallerde kullanma izni verilmesi, işletilmesi, işlettirilmesi ve diğer tasarruf hakları Başkanlığa aittir" hükmü yer almaktadır.                        Somut olayda, anılan Başkanlığın isteğiyle Hazine tarafından yapılmış bir  tahsis olmadığı gibi, davalı tarafından Hazineye ecrimisil ödeniyor olması karşısında anılan maddede sözü edilen bir ilişkinin kurulmadığı sabittir.
    Öyle ise, davacı Hazinenin davada, dava açma ehliyetine haiz olmadığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, davanın esasına girilerek, taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,  08.3.2010  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi