22. Hukuk Dairesi 2016/4616 E. , 2016/5779 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, davalı sendikanın işyeri/işletmede yetkili olduğu yönünde yapılan tespitin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı sendikanın, müvekkiline ait işyerinde yeterli çoğunluğu sağladığına dair Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan 11.09.2015 tarih ve 20332 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın, kanuni süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan olumlu yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 42. maddesi gereğince, toplu iş sözleşmesi yapabilme niteliğine sahip yetkili sendika, 6356 sayılı Kanun"un 41. maddesinde ifade edilen ilkeler doğrultusunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından tespit edilecektir.
6356 sayılı Kanun"un 42. maddesinin ikinci fıkrasına göre “Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.”
Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre ise “İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.” Aynı Kanun"un 43. maddesinin birinci fıkrasında ise, kendilerine tespit yazısı gönderilen işçi veya işveren sendikası ile sendika üyesi olmayan işverenin, bakanlık tarafından yapılan tespite itiraz edebilecekleri hususu düzenlenmiştir. Maddeye göre itiraz süresi, olumlu yahut olumsuz tespitin tebliğinden itibaren altı iş günüdür.
6356 sayılı Kanun"da iş günü kavramı tanımlanmamış olmakla birlikte, belirtilen sürenin hesabında çalışılmayan günlerin nazara alınmaması gerekmektedir. Çalışılmayan günlerin belirlenmesi yönünden ise, tespite itirazın mahkemeye yapılacak olması ve öncesinde de itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt ettirilmesi zorunluluğunun bulunması hususları nazara alındığında, mahkemeler ile çalışma ve iş kurumu il müdürlüklerinin çalışma günlerinin gözetilmesi gerektiği ve bu suretle altı iş günlük sürenin hesaplanması gerektiği açıktır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu"nun 99. maddesine göre, Cumartesi ve Pazar günlerinin hafta tatili olması sebebiyle, iş günü olarak sayılamayacakları tartışmasızdır. Ayrıca, 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun"un 2/1-D maddesi gereğince, ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü ve 1 Mayıs günü, resmi daire ve kuruluşlarda tatil yapılması sebebiyle, 2429 sayılı Kanun"un 2. maddesinde belirtilen tatil günleri de altı iş günlük sürenin belirlenmesinde nazara alınamazlar.
Dosya içeriğine göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılan olumlu yetki tespiti, davacıya 18.09.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 29.09.2015 tarihinde açılmıştır. Somut olayda, 19 ve 20 Eylül 2015 tarihleri hafta tatili günleri, 24-25-26-27 Eylül 2015 günleri ise Kurban Bayramı tatili olması sebebiyle iş günü olarak hesaba katılamaz. Bu itibarla, altı iş günlük kanuni süre içerisinde olmak üzere ve itiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirilerek usulüne uygun olarak dava açılmıştır. Şu halde, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.